Punch and judy türkçesi Punch and judy nedir

  • İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. panç çirkin, koca burunlu, koca göbekli kambur bir tiptir. cudi ise onun dırdırcı karısıdır.
  • Panç ile cudi.
  • İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. panç (pulçinella'nın etkisi) çirkin bir kamburdur, kocaman bir burnu ve göbeği vardır. cudi de onun karısıdır. günlük konuları ele alıp yeren, taşlayan bir halk kuklasıdır.
  • Tiyatro alanında kullanılır.

Punch and judy ingilizcede ne demek, Punch and judy nerede nasıl kullanılır?

Punch : Yumruk. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yumruklamak. Biz ile delmek. Zımbalamak. Zımbayla delmek. Bizle delmek. Zımba ile delmek. Zımba. Delmek.

And : Ve. Ve bu yüzden. Sonra. Ma. Da. İle. -bundan dolayı. Bir de. Hem... hem de. Ayrıca.

Judy : Kız. Genç kadın. Kadın ismi. Sevgili. Soytarı. Kız arkadaş.

Punch and judy show : Punch ve judy şov. Kasperle tiyatrosu. Zalim koca punch ve onun dırdırcı karısı judy'nin oynadığı ingiliz kukla gösterisi (italyan commedia dell'arte den türetilen). Kısa güldürüler oynayan ve genellikle küçüklere yönelik kukla tiyatrosu.

İngilizce Punch and judy Türkçe anlamı, Punch and judy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Punch and judy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Adaptability : Uyumluluk. Uyma yeteneği. Tiyatro için hazırlanmış bir metnin ya da bir özetin tiyatro özelliklerini taşıma derecesi. Uyarlama yeteneği. Adapte olabilirlik. Uyarlanabilirlik. Uysallık. İntibak kabiliyeti. Bireyin çevresel etken ve değişkenliğe ayak uydurma gücü.

Act drop : Önperde. Sahneyi seyircilerden ayıran büyük tiyatro perdesi. Bölüm perdesi. Çerçeve sahneli tiyatroda oyun yerini seyircinin görüşüne açan ve kapayan, büyük perde. Oyun perdesi. Çerçeve sahneli tiyatroda, bir bölümün başladığını ya da bittiğini belirten perde. genellikle bu sahnenin kumaş perdesidir; ancak bu amaçla başka bir perde de kullanılabilir. örnek : (epik tiyatro'nun yarım perdesi gibi.

Acting style : Oyunun oynandığı yer, oyunun oynandığı düzeyin tümü. Oyun alanı.

Absurd theatre : Absürt tiyatro. İnsanın yaşama, doğaya olan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu sezdirici bir yolla xx. yüzyıl ortasında yeni bir öz ve biçimle veren tiyatro türü. aristocu anlamda usla bağdaşmaz bir öz ve biçim kullanır. örn. samuel beckett ve eugene lonesco'nun ilk oyunları. (us-dışı tiyatro).

Analyze : Tahlil etime, inceleme. Tahlil yapmak. Psikanaliz tedavisi uygulamak. Araştırmak. Analiz etmek. Analiz yapmak. Çözümleme. İncelemek. Tahlil etmek.

Alley theme : Sonucu kimseyi doyurmayan ve çözüm yolu inandırıcı olmayan oyun konusu. Çözüm yolu olmayan, sonucu kimseyi doyurmayan oyun konusu. Çıkmaz konu.

Abstract theatre : Önce resim sanatında kullanılan "soyut" terimi daha sonra, biraz değişik anlamda tiyatroya girmiştir. olaylar dizisini ve oyuncu türünü gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık düzeninden kurtarmak amacını güden, bir bütünlüğü olan tiyatro türü. iç dünyayı gerçek olarak alır. konuşmalar ve oyun kişileri biçimsel ve anlamsal yoldan bozulur (deforme edilir), karikatürleştirilir. Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatro. iç dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilir. Soyut tiyatro.

 

After piece : Art oyun. Ek oyun. Rönesans döneminde ingiltere'de asal oyuna ek olarak oynanan ve genellikle güldürücü olan kısa yapıt. Asıl oyunun sonunda, ona bağlı olmayan bir gösteri ya da oyun. Asıl oyunun sonunda, oyuna bağlı olmadan oynanan kısa oyun.

Active hero : Oyunun gelişmesini sağlayan ve öbür kişilerin hareketlerine etkisi olan baş oyun kişisi. Etken kahraman. Oyunu yürüten, öbür karakterlerin hareketlerine etki yapan baş oyuncu.

Amateur theater : Özenci tiyatro. Para karşılığında olmaksızın oynanan tiyatro; meslekten oyuncu olmayan, istekli, hevesli kişilerin kurduğu tiyatro topluluğu. Amatör tiyatro. Profesyoneller tarafından yapılmayan tiyatro eserleri.

Punch and judy synonyms : abstractionism, allegory, acrobacy, actor manager, alto, acting manager.