Ramble on türkçesi Ramble on nedir

Ramble on ingilizcede ne demek, Ramble on nerede nasıl kullanılır?

Ramble : Boş boş dolaşmak. Başıboş gezmek. Yayılmak. Gezinmek. Kıvrılarak uzanmak (nehir). Abuk sabuk konuşmak. Yayılıp büyümek (bitki). Başıboş dolaşmak. Avare dolaşmak. İpsiz sapsız konuşmak.

On : Üstünde. Çakırkeyif. Yanmak. Devrede. Olmakta olan. Giyilmiş. Açık. Makbul. E doğru.

Ramble about : Abuk sabuk konuşmak. Boş boş gezinmek.

Rambled : Avare dolaşmak. İpsiz sapsız konuşmak. Gezinmek. Yayılıp büyümek (bitki). Başıboş dolaşmak. Abuk sabuk konuşmak. Boş boş dolaşmak. Konuyu dağıtmak. Kıvrılarak uzanmak (nehir). Yayılmak.

Rambler : Gezip dolaşan kimse. Serseri. Sarmaşık gülü (botanik terimi). Sarmaşık gülü. Başıboş dolaşan kimse. Gezen kimse. Avare. Konudan konuya atlayan insan.

Ramblers : Serseri. Başıboş dolaşan kimse. Konudan konuya atlayan insan. Sarmaşık gülü (botanik terimi). Avare. Sarmaşık gülü. Gezen kimse.

İngilizce Ramble on Türkçe anlamı, Ramble on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ramble on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Get about : Seyahat etmek. Oradan oraya gidip gelmek. Yayılmak (haber veya söylenti). Oraya buraya gidip gelmek. İyileşip ayağa kalkmak. Yayılmak. Duyum almak.

 

Have a walk : Yürüyüş yapmak.

Gab : Çok konuşmak. Konuşkanlık. Uluslararası mali sistemin işleyişini engelleyecek krizleri önlemek amacıyla finansman gereksinimi olan ülkelere ek kaynak sağlanması için abd, ingiltere, almanya, fransa, belçika, hollanda, italya, isveç, kanada ve japonya'nın ımf’ye kredi açmasını öngören 1962 yılında yürürlüğe giren özel düzenleme. Boş konuşmak. Gevezelik. Çene yapmak. Kertik. Saçmalık.

Blither : Saçma sapan konuşmak. Saçmalamak. Mantıksızca konuşmak.

Bat : Vuruş yapmak. Topa vurmak. Bilardo sopası. Sopa ile vurmak. Türkiye bankalar birliği. Vurmak (topa). Serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde, bankacılık düzenleme ilke ve kuralları doğrultusunda bankaların hak ve çıkarlarını savunmak, bankacılık sisteminin büyümesi, sağlıklı olarak çalışması ve rekabet gücünün artırılması, rekabetçi bir ortamın yaratılması ve haksız rekabetin önlenmesi için gerekli kararları almak ve uygulanmasını sağlamak amacıyla 1958 yılında kurulan birlik. Beysbol sopası.

Ambulate : Dolaşıp durmak.

Advance : Peşinat vermek. İlerletmek. Avans. İlerlemek. Atamak. Terfi. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Alacağına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme. İleri almak.

Flapped : Sinirlenmek. Dil sırtını geriye doğru kabarıp, kenarlarının diş- ön damak sınırında yer aldığı sırada, dil ucunun diş etine hafifçe çarpması ve aradan geçen havanın titremesi ile oluşan akıcı r ünsüzü. Sallanmak. Titrek. Saçmalamak. Telaşlanmak. Titrek ünsüz. Sallamak.

 

Bat around : Sağa sola koşturmak. Koşuşturmak. Tartışmak. Oradan oraya koşturmak. Oradan oraya gitmek.

Ramble on synonyms : browse around, bullshit, mosey, bullshits, circuiting, go for a walk, jaunted, ankle, marched, cruise along, moseyed, ambulating, paced, foot it, go around, knock about, make progress, do, gabs, hang around, get around, moseying, blithered, gabbed, ambulated, gabbing, march, ambulates, jaunt, hiked, blithers, blah blah, flap.