Reticulate türkçesi Reticulate nedir

  • Ağ gibi sarmak.
  • Ağsı.
  • Ağ gibi bölünmek.
  • Ağ şeklinde.
  • Şebekeli.
  • Retikülat.
  • Ağ gibi.
  • Ağ gibi örmek.

Reticulate ingilizcede ne demek, Reticulate nerede nasıl kullanılır?

Reticulated : Şebekeli. Ağ şeklinde. Kafesli. Ağ gibi. Retiküle. Göz göz. Ağımsı. Ağ biçiminde. Ağsı.

Reticulating : Ağ gibi sarmak. Retikülat. Ağ şeklinde. Ağ gibi örmek. Ağsı. Şebekeli. Ağ gibi bölünmek. Ağ gibi.

Reticulation : Ağ gibi olma. Ağsılaşma. Retikülasyon. Ağ ağ olma. Ağlaşma.

Reticular : Ağsı bir yapıya ilişkin veya ona ait olan. Ağ gibi. Ağsı. Ağ biçiminde. Ağa benzeyen. Gözenekli. Retiküler. Ağsı, ağbiçim. Ağ.

Reticular cell : Retiküler hücre. Kemik iliği ve lenfatik dokular gibi kan yapan dokuların stromasında bulunan, bir kısmı ilkel yapıda, bir kısmı ise fagositik özelliğe sahip bağ dokusu hücreleri.

Reticular fibre : Ağcık lifi. Ağsı tel. Ağsıtel.

Reticular detachment : Retina dekolmanı. Retinanın iç tabakasının eksudat, transudat, tümör hücreleri ve siklitik zarın büzüşmesi gibi nedenlere bağlı olarak pigment epitelinden ayrılması, retina dekolmanı. Retina ayrılması.

Impressio reticularis : Geviş getirenlerde retikulumun karaciğerin viseral yüzünde yaptığı iz, impresyo retikularis. Börkenek çöküntüsü.

 

Reticular layer : Retiküler tabaka. Dermisin sık bağ dokusundan yapılmış alt tabakası.

Stratum reticulare : Derinin dermisinde derinde yer alan, kollajen ipliklerle elastik ipliklerin biçimlendirdiği gözenekli katman, stratum profundum. Retiküler tabaka.

İngilizce Reticulate Türkçe anlamı, Reticulate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Reticulate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Latticed : Örgülü. Ahşap veya metal çapraz çizgileri olan. Kafesle çevrili. Kafesli.

Netlike : Ağa benzer. Ağa benzeyen.

Cancellate : Geçirgen. Gözenekli. Delikli.

Latticelike : Kafes gibi.

Interrelated : Birbiri ile alakası olan. Karşılıklı. Birbiriyle alakalı. İlişkili. Karşılıklı ilişkili. Birbiriyle ilişkili. Birbiriyle ilgili.

Crisscross : Çapraz çizgili. Tersine. Çaprazımsı. Çaprazlama gidip gelmek. Çaprazlama kesişen doğrular çizmek. Çaprazlama kesişen doğrular. Aksine. Hatlarını çizmek. Çapraz kesişen doğrular. Çaprazlama işaret.

Form : Dış görünüş; bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü. Toplumsal olguların kurucu öğeleri arasındaki iç bağlantı, örgütleniş yöntemi ve etkileşme düzeni. Şekillendirmek. Düzenlemek. Şekillenmek. Bilgisayar, hukuk, fizik, ekonomi, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Şekil vermek. Şekil. Yazılı biçim. Geliştirmek.

Netty : Şebeke gibi. Ağlı.

Lacy : Dantel gibi. Dantelli. Dantelden yapılmış.

Crisscrossed : Çapraz giden. Çaprazlama gidip gelmek. Çapraz çizgiler çizmek. Hatları çizilmiş.

Reticulate synonyms : networklike, interlaces, weblike, telary, retiform, reticulating, interlaced, webby, netted, cancellated, interlace, interconnected, clathrate, webbed, reticulated, meshed, fretted, reticular.

 

Reticulate zıt anlamlı kelimeler, Reticulate kelime anlamı

Stay : Beklemek. Bastırmak. Durdurmak. ...olarak kalmak. Germek. Oyalanmak. Alıkoymak. Ertelemek. İkamet etmek. Durmak.

Reticulate antonyms : nonreticulate.

Reticulate ingilizce tanımı, definition of Reticulate

Reticulate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Having the form or appearance of a net. As, a reticulated structure. Resembling network. Netted.