Rosy türkçesi Rosy nedir

  • Gül renkli.
  • Pembemsi.
  • Gül rengi.
  • Bir bayan ismi.
  • Güllü.
  • Ümit verici.
  • Pembe.
  • Gül biçiminde.
  • Gül gibi.
  • Parlak.
  • Umut verici.
  • Gül şeklinde.
  • Güzel.
  • Al.

Rosy ile ilgili cümleler

English: She has beautiful rosy cheeks.
Turkish: Onun güzel al yanakları var.

Rosy ingilizcede ne demek, Rosy nerede nasıl kullanılır?

Ring around rosy : Daire şeklinde oyun. Halka şeklinde dans.

Arthrosynovitis : Artrosinovit.

Euphrosyne : (yunan mitolojisi) üç zarafetlerden biri.

Eurosystem : Avro alanı. Avrupa birliğinde ortak makro iktisadi hedeflere ulaşılması için tek para olarak avro’nun kullanıldığı para alanı.

Feline leprosy : Kedi leprası. Kedilerde, mycobacterium lepraemurium tarafından oluşturulan, baş ve bacaklarda deri altı granülomlarıyla belirgin, kemiriciler tarafından bulaştırılan enfeksiyon, kedi leprası. Kedi cüzzamı.

Nitrosyl : Nitrozil. Nitroze. Herhangi bir nitrat bileşiği (kimya).

Macrosymbiont : Ortak yaşayan iki organizmadan büyük olanı. Makrosimbiyont.

Tabetic neurosyphilis : Frengi asalaklarının, omuriliğe yerleşmesinden ileri gelen ve bu ana sinirin görev aksamalarıyle birlikte, birçok ağır belirtilerin daha ortaya çıkmasına yol açan hastalık. Omurilik frengisi.

Leprosy : Cüzam. İnsanlarda mycobacterium lepra’nın oluşturduğu deri, mukoza ve sinirlerde granülomlu doku reaksiyonlarıyla belirgin hastalık, lepra. Lepra. Sinir uçlarını etkileyip duyu kaybına yol açan bulaşıcı hastalık. Cüzzam. Cüzzam hastalığı.

 

Sun microsystems : Dünyanın önde gelen bilgisayar şirketlerinden biri (kaliforniya, abd merkezli - internet için java programlama dilini geliştiren). Güneş mikrosistemler şirketi.

İngilizce Rosy Türkçe anlamı, Rosy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rosy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Scarlet : Kızıl. Skarlet. Namussuz. İffetsiz. Kırmızı. Kıpkırmızı. Lal. Açık parlak kırmızı.

Roseate : İyimser. Kırmızı. Güllük gülistanlık. Gül renginde.

Pinky : Bkz.pinkie. Küçük parmak. Serçe parmağı.

Rouge : Allık parlatma tozu. Dudak boyası. Ruj. Ruj sürmek. Allık sürmek. Allık. Dudaklarını boyamak.

Le : Deri ve eklemleri etkileyen kronik inflamatuer kolajen hastalığı (tıp veya medikal terimi). Bir soyadı.

Beauty : Güzel kız. Güzel kişi. Güzeller güzeli. Güzel yan. Güzel kadın. Nadide parça. Güzellik. Çok iyi kişi. Güzel şey.

Burnished : Parıldayan. Işıltılı.

Belles : Dilber. Güzel kadın.

Swimmingly : Tıkırında. Kolayca. Hızla. Yolunda. Tereyağından kıl çeker gibi.

Promotive : Özendirici. Destekleyici. Cesaret verici. Teşvik edici. Yüreklendirici.

Rosy synonyms : blushful, bon, beautifully, argents, rosier, carnation, beauties, optimistic, incarnadines, rosily, encouraging, ruddy, kimberly, karen, up and coming, carnations, brilliants, redder, rose, rosiest, belle, ardent, pinkies, ruddiest, rubicund, rouges, kathleen, bona, beauteous, lauren, red, brilliant, scarlets.

 

Rosy zıt anlamlı kelimeler, Rosy kelime anlamı

Pessimistic : Kötümser. Karamsar. Pesimistik. Bedbin.

Achromatic : Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Perdesi değişmeyen. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz. Renksemez. Renksiz. Akromatik. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı.

Rosy ingilizce tanımı, definition of Rosy

Rosy kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Resembling a rose in color, form, or qualities. Blooming. Red. Blushing. Also, adorned with roses.