Roseate türkçesi Roseate nedir

Roseate ingilizcede ne demek, Roseate nerede nasıl kullanılır?

Ptyriasis rosea : Sütten kesilen domuzlarda karın ve uyluk derisinde bakışımlı pullu, kepeklenme, kızarıklık ve kabarıklıkların oluşumuyla belirgin, estetik dışında önemi olmayan bir hastalık, juvenil püstüler psoriasiform dermatitis, psoryasiform-eksfoliyatif dermatozis. Pitiryazis rozea.

Rachitic rosea : Raşitizm tesbihi. Raşitizmde kemik-kıkırdak birleşme noktalarında, tespih tanelerini andıran kemik şişkinlikleri.

Rose acacia : Kırmızı yalancı akasya. Kırmızı akasya. Kırmızı salkımağacı.

Rose aphid : Gül yaprakbiti. Üç milimetreye yakın boyda olup, gül yaprak ve sürgünlerinden özsu emerek yaşayan yeşil esmerimsi yaprakbiti. Gülbiti.

Rose aphis : Böcekler (ınsecta) sınıfının, hortumlu böcekler (rhynchota) takımının, eş kanatlılar (homoptera) alt takımından, 3 mm kadar uzunlukta, yeşil renkli, güllerin çiçek saplarında, taze dallarında birçoğu bir arada yaşayan bir eklem bacaklı türü. Gül biti.

Rose chafer : Altın böcek. Böcekler (ınsecta) sınıfının, kın kanatlılar (coleoptera) takımından, yeşil, kırmızı janjanlı renkte, çiçekler üzerinde yaşayan bir eklem bacaklı türü. gül böceği.

 

Rose diamond : Felemenk elması.

Rose garden : Gülistan. Güllük. Gül bahçesi.

Rose bay : Ağlı ağacı. Zakkumgiller (apocynaceae) familyasından 6 m kadar boylanan, yaprak dökmeyen pembe veya kırmızı çiçekli, süs bitkisi olarak da yetiştirilen bitki. ağu ağacı. Ağı çalışı. Ağıağacı. Zakkum. Zıkkım ağacı. Ağı ağacı.

Rose coloured starling : Alasığırcık. Ala sığırcık.

İngilizce Roseate Türkçe anlamı, Roseate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Roseate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sanguines : Kanlı. Neşeli. Kanlı canlı. Ümitli. Kan renginde (beniz). Kan gibi kırmızı. Emin. Umutlu. Gayretli.

Sanguine : Umutlu. Kanlı canlı. Neşeli. Kan renginde. Gayretli. Kan renginde (beniz). Kan gibi kırmızı. Kanlı. Ümitli. Kan rengi.

Rose coloured : Ala sığırcık. Gül pembesi. Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, sığırcıkgiller (sturnidae) familyasından, 21 cm kadar uzunlukta, başı, kanatları ve kuyruğu kara, diğer bölgeleri pembe, erkeğinin tepeliği olan, ön asya ve balkanlarda steplerde yaşayan bir tür. pembe sığırcık. Gül kurusu renkli.

Erythr : Kızarık. Eritr.

Upbeat : Eğlenceli. Neşeli. Vurgusuz tempo.

Pink : Saplamak. Bıçaklamak. Delmek (süngü ile). Süngü ile delmek. Teklemek. Kenarını zikzaklı kesmek. Tavşanağzı. Kliketli çalışmak (araba). Kenarını oyalamak.

Carmines : Vişneçürüğü (renk). Karmen. Parlak kırmızı renkli. Parlak kırmızı. Karmin. Kızıl. Canlı al. Kıpkırmızı. Lal.

Kino : Belirli tropikal ağaçlardan elde edilen ilaç özelliği olan reçine.

 

Up and coming : Faal. Girişken. Gelecek vaat eden. Gelecek vaadeden. Yeni çıkan. Geleceği parlak. Açıkgöz.

All roses : Şahane. Harika gitmek. Başarılı.

Roseate synonyms : florid, optimists, hopeful, carnations, encouraging, rosiest, bullish, pinks, carnation, rubicund, rose colored, ruber, rosy, cherry, erubescent, hopefuls, optimist, rosier, rosily, carmine, reds, pollyanna, promising, redder, pinker, promotive, erythro, rhodo, rose, optimistic, reddest, upbeats, gules.

Roseate zıt anlamlı kelimeler, Roseate kelime anlamı

Achromatic : Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı. Renksemez. Renksiz. Perdesi değişmeyen. Akromatik.

Roseate ingilizce tanımı, definition of Roseate

Roseate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Full of roses. As, roseate bowers. Rosy.