Sedated türkçesi Sedated nedir

  • Yatıştırıcı ilaç vasıtasıyla sakinleşmiş.
  • Rahatlamış.
  • Sakin.
  • Yatışmış.

Sedated ile ilgili cümleler

English: They have Tom sedated.
Turkish: Onlar Tom'u sakinleştirdiler.

English: I've never been sedated before.
Turkish: Bana daha önce hiç yatıştırıcı verilmedi.

English: Ali has been sedated.
Turkish: Ali yatıştırıldı.

English: Has Ali been sedated?
Turkish: Ali yatıştırıldı mı?

Sedated ingilizcede ne demek, Sedated nerede nasıl kullanılır?

Sedate : Uslu. Sakinleştirici ilaç vermek. Sakin. Vakarlı. Durgun. Oturaklı. Temkinli. Ciddi. Uyku ilacı verip uyutmak. Ağırbaşlı.

Sedately : Sakince. Ağırbaşlıca. Sakin bir biçimde. Kendi halinde. Ciddi bir şekilde. Sakin bir şekilde. Soğukkanlı bir şekilde. Ağırbaşlı bir tarzda.

Sedateness : Ciddiyet. Ağırbaşlılık. Usluluk. Aklı başındalık.

Sedates : Oturaklı. Vakarlı. Ağırbaşlı. Yatıştırmak. Sakin. Yatıştırıcı vermek. Sakinleştirici ilaç vermek. Temkinli. Uslu. Sakinleştirmek.

Sedating : Yatıştırıcı vermek. Yatıştırma. Sakinleştirici ilaç vermek. Sakinleştirme. Yatıştırmak.

Sedations : Sakinlik. Sedasyon. Yatıştırma (ilaçla). Yatıştırma.

Be under sedation : Yatıştırıcının etkisi altında olmak. İlaçla yatışmak.

Sedativism : Aynı anda sakinleştirici reçeteli ilaç ve alkol bağımlısı olan bir insanın durumu.

 

Sedan : Binek otomobili. Dört kapılı büyük araba. Kansas eyaletinde şehir. Aile arabası. Binek arabası (körüksüz). Tahtırevan. Ulaşım amaçlı olarak iki hamalca taşınan koltuk. Minnesota eyaletinde şehir. Sedye.

Closedatabase : Veritabanıkapat. Veritabanınıkapat.

İngilizce Sedated Türkçe anlamı, Sedated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sedated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Arcadias : Kaliforniya eyaletinde şehir. Oklahoma eyaletinde şehir. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Pastoral. Louisiana eyaletinde yerleşim yeri. Kırsal cennet. New york eyaletinde yerleşim yeri. Sade. Basit.

Balmier : Hoş kokulu. Huzur veren. Çatlak (argo terim). (hava) yumuşak. Sıcacık ve hoş. Dinlendirici. Yumuşak ve ılık (hava). Şeker gibi. Ilık. Rayihalı.

Calmer : Sakinleşmek (deniz). Huzurlu. Arsız. Soğuk. Serinkanlı. Soğukkanlı. Yatıştırmak. Teskin etmek. Dinmek (fırtına).

Settled down : Sakinleşmek. Çöreklenmek. Uslanmak. Yuva kurmak. Kurulmak. Kalıcı konut edinmiş. Kendisini tesis etmiş. Kendisi için stabil bir hayat kurmuş. Sakinleşmiş.

Airless : Durgun. Boğucu. Havasız.

Affiliated : Bağlı. Bağlı olunan.

Balmiest : Çatlak (argo terim). Ilık. Sıcacık ve hoş. Yumuşak ve ılık (hava). Kaçık. Rayihalı. Sıcacık ve hoş (rüzgar vb.). Şeker gibi. Dinlendirici. Huzur veren.

Correlate : İlişiği olmak. Bağlantılı olmak. Aralarında uygunluk sağlamak. Aralarında ilişki kurmak. İlişkili olmak. İlişkiyi göstermek. Bağlantı kurmak. İlintilendirmek. İlişkilendirmek. Karşılıklı ilişkisi olmak.

 

Corresponding : Mutabık. Tekabül eden. Yerini tutan. Benzer. İlişkin. Denk. Uyan. Yazışan. Mektuplaşan. (bir şeye) eş.

Correlative : Bağıntılayıcı. Bağlılaşık sözcük. Karşılıklı. Bağlantılı. Benzer. Bağıntılı şey. Korelatif. Bağlılaşık. Bağıntılı. Mütekabil.

Sedated synonyms : related to, age related, coreferent, bound up, canny, sitting, citizen, calm, slacked, correlated, canniest, cannie, connected, balmy, cognate, slackened, relieved, citizens, ataraxic, calmest, arcadia, attached, connate, side by side, relaxed, cannier.

Sedated zıt anlamlı kelimeler, Sedated kelime anlamı

Unrelated : İlgisiz. Akraba dışı. Namahrem. Akraba olmayan. İlişkisiz. Bağlantısız. Alakasız. İlişkilendirilmemiş. Na-mahrem. Birbiri ile ilişkisi olmayan.

Standing : Durgun. Yürürlük. Durum. Duruş. Dik duran. Süreklilik. Sürekli. Şöhret. Sabit. Akmaz.