Shag türkçesi Shag nedir

  • Sevişmek.
  • Sert tütün.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • İnce kıyılmış sert tütün.
  • Kuşlar (aves) sınıfının, kürek ayaklılar (pelecaniformes) takımının, karabatakgiller (phalacrococidae) familyasından, 26-28 cm kadar uzunlukta, kara tüylü, avrupa ve kuzey amerika'da göl ve ırmak kenarlarında yaşayan bir tür.
  • Tepeli karabatak.
  • Kaba tüylü kumaş.
  • Seks yapmak.
  • Cinsel ilişkiye girmek.
  • Peluş.
  • Kaba tüylü yapmak.
  • Kaba tüy.

Shag ile ilgili cümleler

English: This dog is shaggy.
Turkish: Bu köpek tüylü.

Shag ingilizcede ne demek, Shag nerede nasıl kullanılır?

Shagbark : Kuzey amerika cevizi.

Shagbarks : Kuzey amerika cevizi.

Shagged : Yorulmuş. Uzun keçeleşmiş tüyleri olan. Tüylü. Pestili veya canı çıkmış. Bitkin (argo terim). Tükenmiş. Eskimiş. Kaba ve keçeleşmiş. Bitkin. Yıpranmış.

Shaggier : Çok tüylü. Pürüzlü. Daha kabarık. Yontulmamış. Kabarık. Taranmamış. Kaba tüylü.

Shaggiest : Yontulmamış. Taranmamış. Kaba tüylü. Pürüzlü. En kabarık. Çok tüylü. Kabarık.

Shagging : Kaba tüylü yapmak. Cinsel ilişkiye girmek. Seks. Sevişmek. Kabarıklık.

Shabbat : Şabat. Yahudilerin dinlenme günü. Sabbath. Yahudiler'in tatil günü (cuma akşamı günbatımı ile cumartesi akşamı gün batımı arasında, gökte üç yıldızın görülebilmesinden sonra).

 

Shagreen : Sahtiyan. Ham deri. Köpek balığı derisi. Sağrı derisi. Köpekbalığı derisi. Keler derisi.

Shabbier : Hırpani. Daha eski püskü. Kılıksız. Eli sıkı. Cimri. Sefil. Pejmürde. Yırtık pırtık. Eski püskü.

Shaggy : Pütürlü. Kaba (sakal vb). Kaba tüylü. Sert kıllı. Yontulmamış. Çok kıllı. Kabarık. Taranmamış. Pösteki gibi. Çok tüylü.

İngilizce Shag Türkçe anlamı, Shag eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Shag ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Plushest : Konforlu. Pelüş. Lüks.

A cells : A hücresi. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. Alfa hücreleri.

Cormorant : Kuşlar (aves) sınıfının, kürek ayaklılar (pelecaniformes) takımının, karabatakgiller (phalacrocoracidae) familyasından, avrupa, asya, afrika, avustralya ve kuzey amerika'nın deniz, ırmak, göl kenarlarında toplu halde yaşayan, 36 cm kadar boyda, bütün tüyleri kara olan bir tür. Boğazlı. Obur. Yırtıcı. Karabatak.

Tangle : Düğüm. Dolaşık şey. Karışmak. Karıştırmak (iplik veya saç vb). Dolaşmak. İçinden çıkılmaz hale getirmek. Karmakarışık etmek. Karıştırmak. Arapsaçı. Dolanmak.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

 

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Boff : Gaz çıkarmak. Bitirmek. Dizginlenemeyen kahkaha. Birini götürmek. Hit parça. Osurmak. İçten gelen gülme. Ses getiren liste başı şarkı. Yellenmek.

Aardvarks : Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Yerdomuzu. Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

Have it off : İlişki kurmak. Kırıştırmak. Oynaşmak. Birisini yatağa atmak. Yasak aşk yaşmak. Cinsel ilişki yaşamak. Mercimeği fırına vermek. Kaçamak yapmak.

Plusher : Konforlu. Pelüş. Lüks.

Shag synonyms : shag rug, material, shags, get screwed, boffs, abacus bodies, cloth, abiotic factor, diddle, bonking, banged, a cell, abiotic environment, bill and coo, be intimate, have a screw, frigged, plush, aardwolf, have it off with, do it, abductor muscle, make love, fabric, frig, diddles, effs, get laid, frigs, have sex, have intercourse, shagging, cormorants.

Shag ingilizce tanımı, definition of Shag

Shag kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hairy. Hence, to make rough. Shaggy. To make hairy or shaggy. Coarse hair or nap. Rough, woolly hair.