Shrunk türkçesi Shrunk nedir

  • Daraltılmış.
  • Küçültülmüş.
  • Daralmış.
  • Çekmiş.
  • Çekintili.
  • Çökmüş.

Shrunk ile ilgili cümleler

English: Ali's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
Turkish: Ali yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.

English: I think my jeans have shrunk.
Turkish: Sanırım pantolonum daraldı.

Shrunk ingilizcede ne demek, Shrunk nerede nasıl kullanılır?

Shrunken : Çökmüş. Daralan. Küçülmuş. Çekmiş. Kısalmış. Büzülmüş. Daralmış.

Preshrunk : Ön çektirilmiş. Dokuma sırasında çektirilmiş. Çekmez.

Shrub : Çepel. Ağaççık. Alkollü meyve şurubu. Şarap. Bodur ağaç. Çalı. Ağaçsı. Funda. Şurup.

Shrubberies : Fundalık. Çalılar. Çalılık.

Shrubbery : Çalılık. Çalılar. Fundalık.

Shrubbiest : Çalıya benzer.

Shrug something off : Görmezden gelmek.

Shrug : (bilmiyorum veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırma. Omuz silkmek. (bilmiyorum veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırmak. Omuz silkme.

Shruck : Kabuklarını soymak. Zarf. Kılıf. Kabuk.

Shrubs : Funda. Alkollü meyve şurubu. Çalılar. Çalı. Çalı ile ağaç arası, gövde yerine az odunsu birkaç daldan oluşan, boyları 2-7 metre arasında değişen taflan, fındık gibi bitkiler. Ağaççık.

İngilizce Shrunk Türkçe anlamı, Shrunk eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Shrunk ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gesture : Jest. Aristoteles'e göre, tragedyanın altı özelliğinden biri olan davranı'da yazarın tragedya kahramanında dört şey araması gerekir: a. kahramanın davranışı iyi olmalı . b. kahramanın davranışı doğru olmalı c. kahramanın davranışı gerektiği gibi olmalı. d. kahramanın davranışında bir bütünlük (birlik) olmalı. sahnede bir oyuncunun yüz ya da gövde hareketleriyle bir anlatıma gitmesi. El kol hareketi yapmak. Hareket. Oyunculukta iç yaşamı belirginleştiren baş, el, kol hareketleri. bk. davranı. Bir toplumda ya da toplumsal kümede anlamı ortaklaşa olarak bilinen el, kol, yüz... imleri. Jest yapmak. Güzel davranış. El veya kol veya baş hareketi. İşaret etmek.

Broke down : Parçalanmış. Went out of working order. Got ruined.

Cry : Haykırma. Çığlık atmak. Seslenmek. Feryat. İlan etmek. Bağırmak. Ağlamak. Bağırmak (hayvan). Haykırmak. Haykırış.

Diminished : Azaltılmış. Ufaltılmış. Konik. Azaltılan. Düşürülmüş.

Constricted : Sıkılmış. Kıt. Dar. Sıkışık. Kısıtlı. Sıkıştıran.

Gesticulate : Jestler yapmak. Gestikulat. (konuşurken) el kol hareketleri yapmak. El veya kol veya baş hareketleri yapmak. El hareketleriyle konuşmak. Jest yapmak. El hareketleri ile konuşmak.

Motion : Çalışma. Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi. Devinim. Kımıltı. Toplumdaki nesne ve olayların temel özelliğini, varlık biçimini belirleyen toplumsal süreçlerin tümü. Yer değiştirme. El ile işaret etmek. Güdü. Her türlü değişimi gösteren özdeğin bir varlık biçimi. ötelenme, dönme, titreşim gibi konum değiştirme. İşaret etmek.

 

Minimised : Azaltılmış. Simge durumuna küçültülmüş.

Down and out : Yoksul. Sefil. Hayatta yenilgiye uğramış. Bezgin. Parasız pulsuz. Yıkılmış. Nakavt. Bitkin. Perişan.

Understated : Küçük söylemek. Ölçülü. Abartısız. Olduğundan az göstermek.

Shrunk synonyms : shrieking, yell, broken, shout, crooked, lessened, endured, decadents, outcry, decadent, screaming, decrepit, down in the dumps, broken down, hollow, depressed, vociferation, screech, inflected, narrowed, minimized, fell down, screeching, belittled, shrunken, crocked, call, collapsed, scream, crumpled up, hollower.

Shrunk zıt anlamlı kelimeler, Shrunk kelime anlamı

Increase : Artma. Zam yapmak. Arttırmak. Artmak. Yükseltmek. Üremek. Artırmak. Artış. Çoğalmak.

Sober : Aşırıya kaçmayan. Ayılmak. Ağırbaşlı. Durgunlaştırmak. Ölçülü. Sade. Ilımlı. Sarhoş olmayan. Yalın. Makul.