Skat türkçesi Skat nedir

  • Bir iskambil oyunu.

Skat ile ilgili cümleler

English: Ali bought a new pair of ice skates.
Turkish: Ali yeni bir çift buz pateni satın aldı.

English: A winter sport that many people enjoy is ice skating.
Turkish: Birçok insanın zevk aldığı kış sporlarından bir tanesi kayaktır.

English: Ali and Mary went skating together.
Turkish: Ali ve Mary birlikte paten yapmaya gitti.

English: Ali can skate.
Turkish: Ali paten yapabilir.

English: Ali and Mary held hands as they skated around the rink.
Turkish: Ali ve Mary buz pateni alanında paten yaparken el ele tutuştular.

Skat ingilizcede ne demek, Skat nerede nasıl kullanılır?

Skate : Paten yapmak. Rina. Patenle kaymak. Tekerlekli paten. Tırpana balığı. Kızak kaymak. Buz pateni. Paten kaymak. Kaymak. Tırpana.

Skate around : Kaykayla kaymak.

Skate on thin ice : Nazik konuya dokunmak. Risk altında olmak. Riskli bir iş yapmak. Riskli bir işe girmek. İnce buz üzerinde yürümek. Arının kovanına çöp sokmak.

Skate over : Savsaklamak. Dikkate almamak. Geçiştirivermek. Üzerinde durmamak.

Skate round : Geçiştirivermek. Önem vermemek.

Skates : Paten yapmak. Patenle kaymak. Kaymak. Patinaj yapmak.

Skateboarding : Kaykay. Sert zeminlerde gitmek için kaykay kullanma hareketi. Kaykaya binme eylemi. Kaykay sporu yapma.

 

Skateboarder : Kaykaycı. Kaykaya binen kimse.

Skateboarders : Kaykaycı. Kaykaya binen kimse.

Skaters : Patenciler. Patenci. Patinajcı.

İngilizce Skat Türkçe anlamı, Skat eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Skat ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Space : Espas koymak. Aralık. Mekan. Uzam. Aralık bırakmak. Üçü uzaysal ve biri zamansal olmak üzere dört-boyutlu sınırsız sürem. Boş yer. Bilgisayar, fizik, uzay alanlarında kullanılır. Uzay. Gözlem,gözlem simgeleri ya da çizgelerin içinde konum kazandığı üçboyutlu çerçeve.

Sit down : İniş yapmak. Oturmak. Yerinden kalkma. Yere inmek. Oturtmak. Yerine oturmak. Koyulmak.

Ombre : Gölge. Bir kağıt oyunu.

Position : Sav. Bir nesnenin seçilen bir başvuru noktasına, eksenine ya da eksenlerine göre yeri. Pozisyon. Görüş. Hal. Vaziyet. Fikir. Doğum sırasında yavrunun belirli bir noktasıyla apertura pelvis kranyalisin belirli noktaları arasındaki ilişki, pozisyon. İş. Statü.

Perch : Tünemek. Oturmak. Tatlı su levreği. Konmak. Yerleştirmek. Oturulacak yüksek yer. Tavukların geceleri uyuduğu, dinlendiği bölme. Avrupa ve kuzey asya tatlı sularında yaşayan, çeşitli solucanların, bu arada geniş tenyanın arakonakçısı balık. Tatlısulevreği. Yüksek yer.

Pose : Şaşkınlık uyandırmak. Ortaya çıkarmak. Yerleşmek. Taslamak. Doğurmak (sorun). Frikik vermek. Sormak. Soru sorarak şaşırtmak. Poz. Poz vermek.

Faro : Kağıdı dağıtana karşı oynanan kağıt oyunu. Kağıdı dağıtana karşı oynanan iskambil oyunu türü.

Place : Oturtmak. Koymak. Mahal. Sıra. Makam. Mevki. Hane. Basamak. Statü. Vermek (para).

 

Sit : Kalmak (bir yerde). Toplanmak. Oturuma katılmak. Oturtmak. Kuluçkaya yatmak (tavuk). Yola getirmek. Modellik yapmak. Binmek. Tünemek. Olmak (imtihan).

Skat synonyms : faros, reseat, bezique, deuces, put, lay, set.

Skat ingilizce tanımı, definition of Skat

Skat kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A three-handed card game played with 32 cards, of which two constitute the skat (sense 2), or widow. The players bid for the privilege of attempting any of several games or tasks, in most of which the player undertaking the game must take tricks counting in aggregate at least 61 (the counting cards being ace 11, ten 10, king 4, queen 3, jack 2). The four jacks are the best trumps, ranking club, spade, heart, diamond, and ten outranks king or queen (but when the player undertakes to lose all the tricks, the cards rank as in whist). The value of hands depends upon the game played, trump suit, points taken, and number of matadores.