Spiralling türkçesi Spiralling nedir

  • Sarmal yapmak.
  • Sarmal hareket etmek.
  • Helezon çizerek gitmek.

Spiralling türkçesi ne demek">Spiralling ingilizcede ne demek, Spiralling nerede nasıl kullanılır?

Spiralled : Helezon çizerek gitmek. Sarmal hareket etmek. Sarmal yapmak.

Spirally : Spiral şeklinde. Büklümlü bir şekilde. Spiral bir şekilde. Dolambaçlı bir şekilde. Kıvrılan bir şekilde.

Spiral balance : Yaylı kantar. Yaylı baskül.

Spiral chute : Sarmal oluk. Helezoni oluk. Helezon oluk.

Spiral classifier : Sarmal kümeleyici.

Spiral of archimedes : Arşimet spirali.

Spiral segmentation : Embriyoda, oluşan yeni hücrelerin birbirinin tam olarak üzerine veya yanına denk gelmeyip yaklaşık 45 derecelik bir kaymayla birbirinin üzerine oturduğu segmentasyon tipi. Spiral segmentasyon.

Spiral downwards : Hızla inmek.

Spiral development : Toplumsal gelişmede, alt düzeyde gerçekleşen olayların üst düzeyde yinelenmesi durumu. Sarmal gelişme.

Spiral conveyor : Helezon taşıyıcı.

İngilizce Spiralling Türkçe anlamı, Spiralling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spiralling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Spiral : Sarmal hareket. Kıvrılarak gitmek. İvmelenerek artma ya da azalma. Döne döne gitmek. Helezonik. Dönerek hareket etmek. Bobin. Yay şeklinde. Sarılarak ya da çevrilerek devinen.

 

Turbinate : Kıvrımlı. Spiral. Burun deliği odalarındaki bazı helezonik kıvrımlı kemiklerle alakalı. Kıvrıklı.

Posture : Vaziyet. Yapmacık tavır takınmak. Tavır. Duruş. Taslamak. Kurulmak. Duruş (vücut). Postür. Poz vermek. Dik durmak.

Winds : Bağlı olmak. Kıvırmak. Çevirmek. Bükmek. Bağlamak. Büklüm yapmak. Yön değiştirmek. Döndürmek. Birleştirmek.

Coiled : Sarmak. Dolamak. Helezonlaşmış. Sarılı. Kangal halinde. Dolanmak. Sarılı (bobin). Sarılmak. Bukle yapmak. Sarmal.

Helical : Spiral. Helis. Helezoni. Sarmal. Helis ya da spiral özelliğinde. Helisel.

Attitude : Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Uyumlu duruş. Bireyin insanlar, olaylar ve cansız varlıklar karşısında takındığı davranış biçimi. Davranışları güdüleyen kalıplı ve kazanılmış eğilim ya da yatkınlık. Düşünce. Poz. Fikir. Belli nesnelere, olaylara, kişilere karşı belli biçimde davranma yolunda toplumsal olarak kazanılmış eğilim ya da yönelim. Bakış açısı. Oyunculukta bir karakterin ya da tipin yetişmesini, özelliklerini, kültürel çevresini ve konumunu belirleyen görünüş. tavır yalnızca hareketlerle değil, konuşmayla da ortaya çıkar.

Coiling : Sargı. Kıvrılma. Sarma. Kangal sarma. Sarım. Kangallama. Helezonlaştırmak.

Spiraled : Kıvrılarak gitmek. Döne döne gitmek. İvmelenerek artma ya da azalma. Sarmal hareket. Dönerek hareket etmek. Bobin. Spiral.

Spiralling synonyms : spiralled, spirals, sprawl, position, voluted, spiraling, whorled, volute.

Spiralling zıt anlamlı kelimeler, Spiralling kelime anlamı

Uncoiled : Çözülmek. Açılmamış (kangal). Çözmek (kangal). Açmak.

Tidy : Çok. Toparlamak. Düzenli. Düzeltmek. Şık. Tertipli. Derleyip toplamak. Çöp sepeti. Tertip. Temizlemek.