Döndürmek nedir, Döndürmek ne demek
- Dönmesini sağlamak.
- Düzene koymak, yönetmek
- ... bir duruma getirmek.
- Başarısız saymak, geri çevirmek.
- Çevirmek, bükmek.
"Döndürmek" ile ilgili cümle
- "Tek başına bütün evi döndürüyor."
- "Beni serseme döndürdü."
- "Sınavda döndürmüşler."
- "Oğlu başını arkaya döndürdü." - H. R. Gürpınar
Bilgisayar Terimi olarak kelime anlamı:
[Bakınız: çevirmek]
Diğer sözlük anlamları:
Reddetmek, kabul etmemek.
Çevirmek, tercüme etmek.
Değiştirmek, başka şekle çevirmek
İngilizce'de Döndürmek ne demek? Döndürmek ingilizcesi nedir?:
rotate
Döndürmek anlamı, tanımı:
Baş döndürücü : Baygınlık verici. Çabuklukta olağanüstü, aşırı. Şaşkına, serseme çevirici.
Döndürme : Döndürmek işi, irca, tahvil.
Çarkı döndürmek : Geçimini sağlamak.
Irgat pazarına döndürmek : Karışık ve dağınık bir duruma getirmek.
Muma döndürmek : Birini her sözü dinler duruma getirmek, uslandırmak.
Dönme : Dönmek işi. Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi. Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi. Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse.
Sağlamak : Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Elde etmek, sahip olmak. Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.
Saymak : Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak. Ödemek, peşin vermek. Önemsemek. Gibi görmek, kabul etmek. Sayıları arka arkaya söylemek. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. Arka arkaya söylemek, sıralamak. Herhangi bir şey, yerine koymak veya herhangi bir şey gözüyle bakmak, addetmek. Varsaymak, tutmak, farz etmek. Hesaba katmak, dikkate almak. Herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek. Geçer tutmak.
Çevirmek : Bir durumdan başka duruma geçmek. İşlemek, yapmak. Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak. Döndürerek hareket ettirmek. Durdurmak. Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek. Yönetmek, idare etmek. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek. Çevrilemek, tevil etmek. Bir şeyin yönünü değiştirmek. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek. Kâğıt oyunu oynamak. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. Çeviri yapmak. Geri göndermek.
Bükmek : Katlamak. Sertçe çevirmek, kıvırmak. Birkaç tel ipliği burarak sarmak. Eğmek. Döndürmek.
Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
Getirmek : İleri sürmek. Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar. İletmek, bildirmek. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. Erişmek veya eriştiğini sanmak. Gelmesini sağlamak. Bir makama atamak veya seçmek. Sebep olmak, ortaya çıkarmak. Sağlamak.
Başarısız : Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz. Başarı göstermeyerek. Muvaffakiyetsiz.
Geri : Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Hayvanda boşaltım organının dışı. Aptal, anlayışsız. Geçmiş, mazi. Bir şeyin sona kalan bölümü. Eksik gösteren (saat). Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. Geriye doğru. Son, sonuç. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz.
Bir : Bu sayı kadar olan. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Bir kez. Sadece. Sayıların ilki. Ancak, yalnız. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Aynı, benzer. Tek. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Beraber. Eş, aynı, bir boyda.
Koymak : Katmak, eklemek. İmza, tarih, adres yazmak. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak. Bırakmak, terk etmek. Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. Bırakmak. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak. Etkilemek, dokunmak.
Yönetmek : Program ve oyunların yapımını, gerçekleşmesini sağlamak. Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek. Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek.
Döndürmek ile ilgili Cümleler
- Eski işine döndürmek için firmasını ikna etti.
- Onsuz bir yaşam düşünemezken beni yolumdan döndürmek için çabalamadınız mı?
Diğer dillerde Döndürmek anlamı nedir?
İngilizce'de Döndürmek ne demek? : v. turn, turn round, turn aside, turn over, rotate, spin, whirl, turn inside out, reverse, deflect, return, revolve, roll, slew, slew round, slue, slue round, swerve, swing, twiddle, twirl, veer, veer round, wheel, wind, wind up
Fransızca'da Döndürmek : tourner, faire tourner, retourner, changer, renverser, reconvertir; diriger
Almanca'da Döndürmek : v. bekehren, drehen, durchdrehen, herumdrehen, kugeln, schwenken, umlenken, umschlagen, umstülpen, umwenden, wenden, winden, zuwenden
Rusça'da Döndürmek : v. вращать, вертеть, кружить, крутить, возвращать, поворачивать, переворачивать, разворачивать, проворачивать, превращать, обращать, распоряжаться, завертеть
Bu kısımda Döndürmek nedir? Döndürmek ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Döndürmek tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Döndürmek hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.