Spoken up türkçesi Spoken up nedir

  • (bir görüş ile ilgili) seslerini yükseltmek.
  • Sesli söylemek.
  • Daha yüksek sesle konuşmak.
  • Çekinmeden açıkça söylemek.
  • Yüksek sesle konuşmak.
  • Ne düşündüğünü açıkça söylemek.
  • Sesini yükseltmek.
  • Serbestçe konuşmak.
  • Konuşmak.
  • Çekinmeden konuşmak.
  • Açıkça konuşmak.

Spoken up ingilizcede ne demek, Spoken up nerede nasıl kullanılır?

Spoken : Konuşan. Konuşulan. Sözlü. Konuşma.

Spoken english : Konuşulan ingilizce. Konuşma ingilizcesi.

Spoken for : Lehinde konuşmak. Temsil etmek. Adına konuşmak. Rezerve veya ayrılmış.

Spoken in response : Karşılık vermek.

Spoken language : Sözlü dil. Konuşulan dil. Konuşma dili. Bir dilde ağızdan ağıza değişerek çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan ve yazı dilinden farklı olan dil: şuncacıktan kuşbazlığa vurup ipini boşlamasaydık, nice baltalara sap olduktu, adam sırasına bile girdik gittiydi (k. tahir, yol ayrımı, s. 75). oni anlatāyim, oni anlatalum, bak sen de ėyi hatirlattuntun oni. tebi baştan başlāyirum ha (t. günay, rize ili ağızları, s. 245) vb. karşıtı yazı dili'dir. İnsanların iletişim için kullandıkları dil. İnsanların konuştukları dil.

İngilizce Spoken up Türkçe anlamı, Spoken up eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spoken up ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Outspeak : Çenesi düşmek. Konuşmada aşırıya kaçmak. Başkasından daha ikna edici konuşmak. Kendini ifade etmek. Rahat konuşmak. Çok konuşmak. Bülbül kesilmek. Açık veya korkusuzca konuşmak.

Chin : Birmanya'da'burma'da. Çene hizası. Çene hizasına getirmek. Çene. Gevezelik. Çenenin altına sıkıştırmak. Çin. Myanmar'da yaşayan etnik bir grup.

Come out with : İtiraf etmek. Kabul etmek. Halka duyurmak. Ağızdan kaçırmak. Satışa çıkarmak. Söze dökmek. Reklamını yapmak. Dile getirmek (örneğin, “ o her zaman gerçeği dile getirmeği becerir”).

Chining : Çene hizası. Birmanya'da'burma'da. Çin. Gevezelik. Myanmar'da yaşayan etnik bir grup. Çenenin altına sıkıştırmak. Çene hizasına getirmek. Çene.

Talk up : Övmek. İstediğini söylemek. Sesli konuşmak. Rahat konuşmak.

Bespeaks : Rica etmek. İstemek. Ayırtmak. Bir şeye delalet etmek. Hitap etmek. Ismarlamak. Göstergesi olmak. Tutmak. Sipariş vermek.

Spoken out : Dile getirmek. Açıkça söylemek. Sesli konuşmak.

Called a spade a spade : Gerçekten hissettiklerini söylemek. Dürüstçe konuşmak.

Give voice to : Dile getirmek. İfade etmek. Açıklamak. Söylemek. Anlatmak.

Spoken up synonyms : spoke up, yawps, tune to, bespeaking, buzz, chinning, yawp, outspoke, bespeak, say something plumb, buzzes, chins, calling out, declaim, bespoken, cank, yawping, commune, commune with, speak out, spoke out, declaiming, declaims, be on to, call a spade a spade, declaimed, yawped, be on speaking terms, speak up.