Squeezers türkçesi Squeezers nedir

Squeezers ingilizcede ne demek, Squeezers nerede nasıl kullanılır?

Lemon squeezer : Limon sıkacağı. Limonluk.

Squeezer : Limon sıkacağı. Sıkma makinesi. Pres. Sıkacak.

Squeeze bottle : Plastik şişe. Sıkılabilen plastik şişe.

Squeeze box : Akordeon.

Squeeze in : Sıkıştırmak. Sığışmak (bir yere). Sığışmak.

Squeezed : Bastırılmış. Sıkılmış. Sıkıştırılmış. Baskı uygulanarak elde edilmiş. Baskıya tabi tutularak elde edilmiş.

Squeeze money out of : Para sızdırmak.

Price squeeze : Dikey olarak birleşen firmaların, aramallar açısından kendilerine bağımlı olan öteki firmaların düşük kar sağlamalarına ya da zarar etmelerine yol açacak biçimde sattıkları aramallara fiyat koymaları. Fiyat sıkıştırması.

Squeezed print : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sıkıştırmaçla çevrilmiş bir filmin eşlemi. Sıkıştırılmış eşlem.

Credit squeeze : Para sunumunu sınırlandırarak iktisadi etkinlikleri daraltmak amacıyla hükümet tarafından bankalarca uygulanan kredi faiz oranlarının yükseltilmesi, kredilerin kontrol edilmesi gibi kredi açmayı zorlaştıran önlemler. Kredi darlığı. Kredi sıkışıklığı. Kredi kısıtlayıcı önlemler. Kredi sınırlaması. Kredi darboğazı.

 

İngilizce Squeezers Türkçe anlamı, Squeezers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Squeezers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Squelch : Çiğnemek. Bastırmak (muhalefet vb'ni). Susturmak (muhalefet vb'ni). Susturmak. Çamurda yürümek. Ezmek. Suda yürümek. Şlap etmek. Bastırmak. Vıcık vıcık bir yerden yürürken ayak sesi çıkarmak.

Crusher : Vuruş. Kırıcı. Ezici. Kırma makinesi. Ufalayıcı. Darbe. Konkasör. Öğütücü.

Mash : Lapa. Lapa yapmak. Ezmek. Ezme. Karışım. Püre. Patates püresi. Püre yapmak. Mayşe. Bira yapmak için ezilmiş arpa ile su karışımı.

Juicers : Doping kullanan sporcu. Meyve sıkacağı. Doping yapan sporcu. Meyve ve sebzelerin suyunu çıkaran alet.

Crushers : Darbe. Öğütücü. Vuruş.

Stamp : Basmak. Kazımak. Damga. Kaşe basmak. Çiğnemek. Pul yapıştırmak. Ayağını sertçe vurmak. Kaşe. Bastırmak.

Extractor : Cendere. Sökme aleti. Egzoz vantılatörü. Sökücü. Egzoz vantilatörü. Çektirme. Çıkarıcı alet. Çıkarıcı aygıt. Ekstraktör.

Lemon squeezer : Limonluk.

Extractors : Ekstraktör. Çıkarıcı aygıt. Çektirme. Egzoz vantilatörü. Aspiratör. Sökücü. Egzoz vantılatörü. Cendere. Çıkarıcı alet.

Pressure : Baskı (manevi). Darlık. Bir yüzeyin birim alanına uygulanan kuvvet. Tazyik. Sıkma. Zorlamak. Baskılamak. Bir akışkanın değdiği yüzeye uyguladığı itme kuvvetinin birim yüzeye düşen tutarı. Ezme. Birim alan başına dik olarak düşen kuvvet.

Squeezers synonyms : juicer, ironing press, tread, squash, pressers, pressures, reamers, clench, telescope, lemon squezzer, reamer, press, crush, wring, juice extractor, squeezer, steamroller.

 

Squeezers zıt anlamlı kelimeler, Squeezers kelime anlamı

Decompress : Sıkıştırılmışı açma. Basınçtan kurtulmak. Basıncı azaltma. Açmak. Basıncı kaldırmak. Sıkıştırmayı çözme. Basıncı azaltmak. Serbest kalmak. Sıkışmışı açma.

Decompression : Baskıyı azaltma. Basıncın herhangi bir biçimde ortadan kalkması. derin deniz dalgıçlarında ve yükseklere çıkan pilotlarda atmosferik basınçtaki azalmasının normal koşullarda da devam etmesi durumu. kontrol altına alınamaz ise dekompresyon hastalığı biçimlenir. yapay olarak bu durumun düzeltilmesine yönelik geliştirilen teknik. Yük boşalması. Dekompresyon. Yükün kaldırılması. Basınç düşmesi. Basıncı azaltma. Açma. Basıncın kaldırılması. Bilgisayar, veterinerlik alanlarında kullanılır.