Stab somebody in the back türkçesi Stab somebody in the back nedir

  • Sırtından vurmak.
  • İhanet etmek.

Stab somebody in the back ingilizcede ne demek, Stab somebody in the back nerede nasıl kullanılır?

Stab : Delmek. Hançerlemek. İhanet etmek. Saplamak. Şişlemek. Denemek. Zımbalamak. Bıçaklamak. Yavaş yavaş düşmek (kıymet veya fiyat). Batırmak.

Somebody : Biri. Şahsiyet. Önemli birisi. Önemli kimse. Kimse. Bir kimse. Birisi. Bazısı. Kimisi.

In : İçeriye. Halinde. İçine. Olarak. Tutulan. İç. İçeri doğru yönelen. İçeri. İktidardaki. Gelmiş olan.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık.

Back : Geri. Sırt. Savunucu. Geride. Arkalık. Ayak arkası. Gövdenin, ense ile kuyruksokumu arasındaki ve ayrıca cimnastikte bir devinim grubunun alanı olan bölümü. Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri. Önce. Art.

Stay in the background : Arka planda kalmak. Kendini göstermemek. İkinci planda kalmak.

Keep in the background : Geri planda kalmak. Kendini göstermemek. Gölgede kalmak. Arka planda kalmak.

At the back : Geride. Arkada.

At the back of : Bir şeyin arkasında olma. Arka kısmında. Arkasında. Gerisinde. Dünyanın öteki ucunda.

 

In the back : Arkadan.

İngilizce Stab somebody in the back Türkçe anlamı, Stab somebody in the back eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stab somebody in the back ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Stab in the back : Yaralamak. Sırtından bıçaklamak. Kalleşlik yapma. Hainlik etmek. Üzmek. Arkadan vurmak. Sırtından bıçaklama. Kalleşlik etmek. Şaşırtmak.

Betraying : Hıyanet etmek. İspiyonculuk. Ele vermek. Ağzından kaçırmak. Açığa vurmak. Kötüye kullanmak. Hainlik etmek.

Cheats : Hile yapmak. Kandırmak. Kazıklamak. Dolandırmak. Kazık atmak. Razı etmek. Hileyle elinden almak. Aldatmak. Keklemek.

Cheat : Razı etmek. Hileyle elinden almak. Dolandırmak. Kandırmak. Kazıklamak. Hile. Kopya çekmek. Keklemek. Aldatma.

Double cross : Kazık atmak. Dolandırmak. Aldatmak. Aldatma. Çift melez.

Betrays : Açığa vurmak. Hıyanet etmek. Hiyanet etmek. Aldatmak. Kötüye kullanmak. Ağzından kaçırmak. Yanlış yola sevk etmek. Hainlik etmek. Ele vermek.

Deceives : Açmaza getirmek. Faka bastırmak. Yutturmak. Kaybetmek. Kafeslemek. Kafese koymak. Dolandırmak. Kalleşlik etmek. Kazık atmak. Yitirmek.

Rat : Sözünden dönmek. Parti değiştiren milletvekili. İri fare. İhbar etmek. İspiyonlamak. Parti değiştirmek. Kalleş. Fare tutmak. Hainlik etmek. Fare.

Ratting : Fare avlamak. Parti değiştirmek. Döneklik etmek. İspiyon etmek. Greve katılmamak. Sıçan. İhbar etmek. Hainlik etmek. Fare tutmak.

Doublecrossing : Aldatmak. Kandırmak. Kazık atmak. Bir sözü birini tutmamak.

Stab somebody in the back synonyms : doublecross, ratted, cheated, betray, give the game away, deceive, deceived.