Stall türkçesi Stall nedir

  • Stop etmek.
  • Arızalanarak stop etmek (motor).
  • Hızı kesilmek.
  • Hızı kesilerek düşmek.
  • Kaçamak yanıt vermek.
  • Stop ettirmek.
  • Durmak (motor).
  • Geciktirmek.
  • Oyalamaya çalışmak.
  • Oyalamak.
  • Saplanmak.
  • Zaman kazanmak.
  • Savsaklamaya çalışmak.
  • Durdurmak.
  • Ağırdan almak.

Stall ile ilgili cümleler

English: He stalled the engine three times.
Turkish: Üç kez motoru durdurdu.

English: Ali's stalling.
Turkish: Ali savsaklamaya çalışıyor.

English: Can you stall Tom till I get there?
Turkish: Ben oraya gelinceye kadar Tom'u oyalayabilir misin?

English: Goods at the food and clothing stalls were very cheap.
Turkish: Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.

English: He pushed the stalled car with all his might.
Turkish: O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.

Stall ingilizcede ne demek, Stall nerede nasıl kullanılır?

Stall and pillar : Oda-topuk.

Stall fattening : Hayvanların, meraya hiç çıkarılmadan ahır içerisinde yoğun yemlerle besiye alınması, yoğun besi. Ahır besisi.

Stall for time : Zaman kazanmaya çalışmak. Vakit kazanmaya çalışmak.

Stall holder : Bir pazarda açtığı tezgahtan satış yapan kimse. (britanya) pazarcı. Seyyar satıcı.

Stall off : Kandırmak. Geciktirmek. Oyalamak. Atlatmak.

Stallage : Sergi vergisi. Belediye sergi resmi. Stand ücreti. Stand kirası. Tezgah kirası. Sergi kirası.

 

Stall tetany : Ahır tetanisi. Ahırda beslenen gebe ve sağmal ineklerde proteince zengin rasyonlarla beslenmeleriyle işkembeden magnezyum emiliminin azalması sonucu ortaya çıkan, şiddetli kas kasılması ve kısmi felçlerle belirgin, nadir görülen bir metabolizma hastalığı, ineklerin ahır tetanisi.

Bovine stall tetany : İneklerin ahır tetanisi. Ahır tetanisi.

Stallion : Sıfatta kullanılan damızlık erkek at. Aygır. At. Damızlık at. Damızlık.

Feedlot stall : Besi hayvanlarının sevkiyattan önce veya besi sırasında veyahut kesimden önce barındırıldıkları; suyun, yemin ve gölgeliğin sağlandığı açık veya yarı açık barınaklar. Besi barınağı.

İngilizce Stall Türkçe anlamı, Stall eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stall ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blow the whistle on : İhbar etmek. Ele vermek. Sona erdirmek. Kesmek. İlan etmek. İtiraz etmek. Islıklamak. Herkese duyurmak.

Dragged : Sürüklemek. Sokmak. Sürümek. Sürüncemede kalmak. Geçmek bilmemek. Söz konusu etmek. Çekmek. Sürünmek. Durgunlaşmak.

Adjourned : Son vermek (oturum vs). Ertelenmiş. Ertelemek. Geçmek (bir yere). Sonraya bırakmak. Dağılmak.

Fence : Kaçamak cevap vermek. Çalınmış eşya alıp satan adam. Çit ile çevirmek. Eskrim sporu yapmak. Etrafını çitle çevirmek. Doğru yanıt vermekten kaçınmak. Parmaklık. Etrafı çitle çevirmek. Tahta perde. Baştan savma yanıt vermek.

Hedge : Lafı dolandırmak. Garantiye almak. Önlem almak. Çevirmek. Engelleme. Çit. Çit ile çevirmek. Etrafını çevirmek. Yatırım.

 

Drags : Koku (av). Kadın elbisesi (eşcinsel erkeğin giydiği). El arabası. Kızak. Direnç. Aptal. Sürüklemek. Tarak. Bitmek bilmemek. Sıkıcı tip.

Come off the boil : Yatışmak.

Belate : Daha geç zamana bırakmak.

Sink : Azalmak. Alçalmak. Yatırmak (sermaye). Yatırmak. Kötüleşmek. Lavabo. Düşürmek. Hafiflemek. İnmek. Dalmak.

Abandon : Bırakmak. Çıkıp gitmek. Kendini tamamıyla vermek. Başından atmak. Vazgeçmek. Kesmek. Viran hale getirmek. Terk etmek.

Stall synonyms : phone booth, shower stall, prompter's box, horse barn, prompt box, sink into, stalled, baulked, procrastinated, aborts, fasten on, baulks, stable, amuses, call a halt, filibustered, save time, hold off, adjourn, dillydallies, go slow, lodged, adjourns, deferring, mess around, gain time, amuse, call box, distract attention, defer, adjourning, lodge, stops.

Stall zıt anlamlı kelimeler, Stall kelime anlamı

Rush : Yetiştirmek. Kazıklamak (ingiliz ingilizcesi). Acele ettirmek. Şiddetli esmek. Asılmak (amerikan ingilizcesi). Sıkboğaz etmek. Atılmak. Saldırmak. Koşuşturmak. Telaş.

Start : Başlatmak. İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması. Başlama. Futbol, bilgisayar alanlarında kullanılır.

Stall ingilizce tanımı, definition of Stall

Stall kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The division of a stable, or the compartment, for one horse, ox, or other animal. As, a thumb stall. A covering or sheath, as of leather, horn, of iron, for a finger or thumb. Hence, the stand or place where a horse or an ox is kept and fed. To keep in a stall or stalls. A station. A cot. To dwell. To put into a stall or stable. A fixed spot. A stand. To live in, or as in, a stall. As, to stall an ox. A finger stall.