Steering türkçesi Steering nedir

  • Aracın doğrultu denetimini sağlama işi.
  • Uçağa yerde yön verme.
  • Sevk ve idare etme.
  • Yönlendirme.
  • Dümen kullanma.
  • İdare.
  • Yönetim.
  • İstikamet verme.
  • Direksiyon.
  • Yöneltme.
  • Dümen.
  • Direksiyon kullanma.
  • Abrama.
  • Dümen tutma.
  • Kumanda.

Steering ile ilgili cümleler

English: Put both hands on the steering wheel.
Turkish: Her iki elini direksiyona koy.

English: I turned my steering wheel to the right.
Turkish: Ben direksiyonumu sağa çevirdim.

English: If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.
Turkish: Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın.

English: A car has a steering wheel.
Turkish: Bir arabanın bir direksiyonu var.

English: A car has one steering wheel.
Turkish: Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.

Steering ingilizcede ne demek, Steering nerede nasıl kullanılır?

Steering arm : Direksiyon çubuğu. Mafsal çolağı. Pitman kolu. Rot. Direksiyon rot kolu. Çolak rod. Direksiyon kumanda kolu. Kısa rod.

Steering axis inclination : Aks başı eğimi. Ön tekerlek yönlenme ekseninin, üstte taşıtın ortasına doğru yatık olma durumu. Dingil başı eğimi. King pim açısı.

Steering axle : Direksiyon dingili. Yönlendirmeli dingil. Ön aks. Dümenlenebilen aks veya dingil.

Steering box : Yönelteç dingilinin uç bölümünde bulunan, yöneltece uygulanan döndürme gücünün yeğinlik ve yönünü değiştirerek yönelteç çubuklarına ileten düzeneği içeren kutu. Yönelteç kutusu. Direksiyon dişlisi. Direksiyon kutusu.

 

Steering coloumn : Direksiyon mili.

Steering gear adjustment : Yönelteç dizgesinde devinimin yönelteçten tekerleklere iletilmesinde oluşan boşluğun ayarlanması işlemi. Yönelteç boşluk ayarı.

Steering compass : Dümenci pusulası.

Steering damper : Yönelteç sönümleci. Direksiyon titreşim sönümleyicisi. Yönelteçlerin yanal salınımını önleyen erke sönümleci. Direksiyon amortisörü.

Steering engine : Otomobilde direksiyon tertibatı. Dümen motoru. Dümen makinesi.

Steering connecting rod : Akupleman çubuğu.

İngilizce Steering Türkçe anlamı, Steering eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Steering ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Redirecting : Yeni adrese göndermek. Yönünü değiştirmek. Yönlendiriliyor. Başka tarafa yönlendirmek. Yeniden yönlendirme.

Administrative city : İdare şehri. Başat işlevi, bir ülkenin yönetimi ve yönetki kuruluşlarını barındırmak ve onlara ilişkin etkinlikleri yerine getirmek olan kent. bk. yönetim özeği. Yönetim kenti.

Processing : İşlenme. İmal. Sıralama. İşlem. İşleme. Yapma. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yapım. İşleme tabi tutma.

Rudders : Kılavuz. Malt karıştırma küreği. Hile. Uçağın sağa sola yönünü değiştirmek için kullanılan uçuş kumanda yüzeyi. Dalavere. Hava ve deniz taşıtlarında taşıta yön vermeye yarayan hareketli parça (dümen). Kuyruk dümeni.

 

Directorships : Müdüriyet. Amirlik. Direktörlük. Müdürlük. Müdürlük makamı.

Humbugs : Sahtekarlık. Üçkağıtçılık yapmak. Şarlatanlık. Palavra. Kazık atmak. Aldatmak. Riyakarlık. Üçkağıt. Hile.

Aiming : Mücadele. Nişan. Tevcih. Gezleme. Niyeti olma. Konumlama. Nisan alma. Büyük amaç. Nişan alma.

Controlling : Kontrol eden. Denetim. Murakabe. Kontrol etme. Kontrol. Denetleyici. İdare etme.

Joy stick : Joystick. Denetim kolu. Kumanda kolu (uçak). Penis. Oyun çubuğu. Çük (argo sözcük).

Administrations : Yerine getirme. Hükümet (amerikan ingilizcesi). Uygulama. Ettirme. Bakanlar kurulu. İdarecilik.

Steering synonyms : terrestrial guidance, inertial navigation, command guidance, piping, celestial guidance, routings, piloting, management, channeling, at the helm, steering wheel, orientations, control, orientation, directing, draglink, pilotage, referral, channelling, dopes, steerages, conns, driving, referrals, steerage, orientation guidance, directorship, helms, dope, navigating, government, attendance, humbug.