Stowage türkçesi Stowage nedir

  • İstifleme.
  • İstif yeri.
  • İstif ücreti.
  • İstifçilik.
  • Yük.
  • İstifleme yeri.
  • İstif vergini.
  • İstifleme ücreti.
  • Yükü istif etme.
  • Depolama.
  • Kasa dairesi.
  • İstif.

Stowage ingilizcede ne demek, Stowage nerede nasıl kullanılır?

Partial stowage : Bölümsel dolgu. Kısmi dolgu.

Stowages : İstifçilik. Depolama. İstifleme yeri. İstif ücreti. İstif. Yükü istif etme. İstifleme ücreti. Kasa dairesi. Yük. İstif yeri.

Stowaway : Gemi ya da uçakta kaçak yolcu. Gemiye kaçak binen yolcu. Saklanarak kaçak yolculuk yapan kimse. Ücretsiz yolculuk yapabilmek umuduyla bir taşıta binip saklanan kimse. Biletsiz kaçak yolcu. Biletsiz yolcu. Kaçak yolcu. Uçağa kaçak binen yolcu.

Stowaways : Uçağa kaçak binen yolcu. Biletsiz kaçak yolcu. Saklanarak kaçak yolculuk yapan kimse. Gemi ya da uçakta kaçak yolcu. Gemiye kaçak binen yolcu. Biletsiz yolcu. Kaçak yolcu. Ücretsiz yolculuk yapabilmek umuduyla bir taşıta binip saklanan kimse.

Bestowal : Yerine koyma. Bağış. Armağan.

Stows : Kaçınmak. Susturmak. Sakınmak. Yerleştirmek. Yükü istif etmek. Kaçak olarak binmek. Durdurmak. Vazgeçmek. İstif etmek. İstiflemek.

Hydraulic stowing : Sulu dolgu. Hidrolik ramble.

Stowed : Gemide saklanmak. Yerleştirmek. Durdurmak. Kapalı. Sakınmak. İstif etmek. Sonradan kullanılmak üzere rezerve edilmiş. Susturmak. Vazgeçmek. Kaçınmak.

 

Harriet beecher stowe : (1811-1896) zenci amerikalı yazar ve kölelik karşıtı. Tom amcanın kulübesi kitabının yazarı.

Stowing : Dolgu yapma. İstif. Dolgu. Saklama. İstifleme.

İngilizce Stowage Türkçe anlamı, Stowage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stowage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Charge : Yüklemek (enerji veya elektrik). Şarj. Şarj etmek. Sorumlu tutmak. Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke. Çevresinde kıvıl alan yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği. Görevlendirmek. Kredi kartından almak. Hücum etmek. Suçlamak.

Profiteering : Spekülasyon. İhtikar. Bir ürünü çok yüksek fiyattan satarak aşırı kar sağlama. Vurgunculuk. Vurgun.

Encumbrances : Yükümlülük. Sorumluluk. Borç. Engeller. Engel. Sorumlu olunan kişi. İpotek.

Piling : Kümelenen. Yığın yapma. Kazık çakma. Kazık. Kümeleme. Döküm. Temel kazıkları. Temel direği.

Hoard : İstif etmek. Aklında tutmak. Toplamak. Stok etmek. İstiflemek. Biriktirmek. Zulalamak. Yığmak. Stoklamak.

Safe deposit : Banka kasası. Değerli eşya saklamak için kullanılan yer. Çelik kasa. Kiralık kasa.

Storages : Suni. Ardiye ücreti. Ambar. Saklama. Bellek. Depo. Biriktirme.

Storeroom : Ardiye. Kiler. Sandık odası. Ambar. Depo.

Bulk : Esas kısmı. Dolgu maddesince zengin yemler. Çoğunluk. Geniş vücut. Cüsse. Genellikle evrelerin sınır yüzeylerinden uzakta olan bölgelerini nitelemek için kullanılan, görece geniş oyluma dağılmış özdek kümesi. Ekseriyet. Bilgisayar, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Yığın.

 

Stack : Çatmak (tüfekleri). Çatmak. Kolon. Baca. Yığmak. Bolluk. Egzoz. Çatmak (silah). Katlardaki döşemleri birbirlerine bağlıyan düşey boru.

Stowage synonyms : larder, chunking, engrossing, storage, archiving, encumbrance, freight, room, buttery, pilings, cargo, stock room, carload, stacking, burden, strongrooms, cathexis, hoardings, cargos, storing, bank vault, lumber room, burthens, carloads, stowing, holding, vault, strongroom, vaults, fardel, stowages, storage room, pantry.

Stowage ingilizce tanımı, definition of Stowage

Stowage kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act or method of stowing. As, the stowage of provisions in a vessel.