Stroked türkçesi Stroked nedir

Stroked ile ilgili cümleler

English: Ali stroked his beard.
Turkish: Ali sakalını sıvazladı.

English: The old man stroked his beard thoughtfully.
Turkish: Yaşlı adam nazik bir şekilde sakalını sıvazladı.

Stroked ingilizcede ne demek, Stroked nerede nasıl kullanılır?

Stroke a boat : Kürekçilere hareket işareti vermek.

Stroke font : Çizgili yazı tipi.

Stroke of genius : Parlak bir fikir. Dahiyane bir fikir.

Stroke of luck : Talih kuşu.

Stroke of the pen : Kalem darbesi.

Stroke volume : Vurum hacmi. Bir kalp atımında her bir karıncığın pompaladığı kan miktarı. Strok veya kurs hacmi.

On the stroke of twelve : Saat tam onikide.

A stroke of genius : Dahiyane bir hareket.

Had a stroke of luck : Şansı açıldı. Talih kuşu kondu.

Four stroke cycle engine : Dörtevreli motor. Emme, sıkıştırma, güç iletme ve atma işlemlerinden oluşan bir çevrimi, anadingilin iki dönüşünde tümleyen motor.

İngilizce Stroked Türkçe anlamı, Stroked eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stroked ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dandles : Hoplatmak. Sevmek. Hoppala yaptırmak. Şımartmak. Çocuğu hoplatmak. Zıplatmak. Oynatmak.

Bottom : Kurmak. Dibe ulaşmak. Ulaşmak. Alttaki. Dipteki. Bir temel üzerine yerleştirmek. Alt. Değmek. Dibe dokunmak. Temeline inmek.

 

Dandling : Sevmek. Hoppala yaptırmak. Oynatmak. Şımartmak. Zıplatmak. Hoplatmak. Çocuğu hoplatmak.

Fondles : Sevmek.

Collide with : Çarpmak. (araba) çarpışmak. -e çarpmak. Çarpışmak. -e vurmak (örneğin, “o ağaca çarptı”).

Fondled : Sevmek.

Bang : Çarpma sesi. Hızla çarpmak. Şiddetle çarpmak. Gürültü yapmak. Yatmak. Küt diye çarpmak. Küt diye çarpmak (argo terim). Gürültülü bir şekilde vurmak. Çarpmak.

Broadside : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Önünde yarı saydam cam bulunan, ışığı hem yansıtarak hem de yayındırarak veren işlik ışıtacı. Dil uzatma. Yandan. Genel dağıtım amacıyla broşüre basılmış reklam. Işığı hem belirli bir noktaya yönelten hem de yayındıran ışıldak çeşidi. Alabanda. Borda (gemi). Bir maddenin en geniş yüzeyi. Saldırı.

Assail : Hücum etmek. Sözlerle ya da yumruklarla saldırmak. Dil uzatmak. Saldırmak. İşe girişmek. Kınamak.

Glance : Bakmak. Göz gezdirmek. Bakış. Kısaca bakış. Göz. Parıldamak. Kısa bakış. Bakıvermek. Göz atmak.

Stroked synonyms : butt against, jar against, knock against, pip, pats, stroke, batters, touch, banged, grope, feel up, attack, knock, caressed, clash, strike back, dandle, bottom out, run into, impinge on, hit, biff, caresses, spang, flatters, flatter, dandled, bump, canoodle, biffed, stroking, shoot, thud.

Stroked zıt anlamlı kelimeler, Stroked kelime anlamı

Miss : Matmazel. Hanım. Kaçırmak. Özlemek. Bayan (evlenmemiş). Karavana. Kavramamak. Özlem duymak. Gözden kaçırmak. Evli olmayan bayan.

Defend : Saklamak. Kanat açmak. Korumak. Reddetmek. Müdafaa etmek. Himaye etmek. Savunmak. Arkasında olmak.