Superintendence türkçesi Superintendence nedir

Superintendence ingilizcede ne demek, Superintendence nerede nasıl kullanılır?

Superintendence document : Gözetim belgesi. Ülke ekonomisine yönelik dış ticaret kaynaklı bir risk ortaya çıktığında, dışalım ve dışsatımı gözetim altında tutmak amacıyla yetkili kuruluş veya kuruluşlar tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen belge.

Superintendent : Başkomiser. Polis şefi (amerikan ingilizcesi). Bina sorumlusu. Yönetici. Komiser. Amir. Kontrolör. Kapıcı. Sakçı memuru.

Superintendents : Müfettiş. Polis şefi (amerikan ingilizcesi). Denetmen. Başkomiser (ingiliz ingilizcesi). Kontrolör. Bina sorumlusu. Kapıcı.

Chief superintendent : En yüksek rütbeli polis memuru. Baş müfettiş. Başkomiser.

Sidewalk superintendent : Sokak serserisi. Kaldırım mühendisi. Yolda yürürüken durup inşaat çalışmalarını veya yıkım işlemlerini seyreden yaya.

Superintending : Kontrol etmek. Bakmak. Denetlemek. Denetleme.

Superintendance : Denetleme.

Superintend : Şef. Nezaret etmek. Yönetmek. Yönetim. Yönetme. Bakmak. İdare etmek. Yöneticilik. Denetlemek. Kontrol etmek.

Superintended : Yönetmek. Nezaret etmek. Şef. Yöneticilik. Bakmak. Yönetim. İdare etmek. Kontrol etmek. Denetlemek. Yönetme.

 

Superintends : Bakmak. Şef. İdare etmek. Denetlemek. Kontrol etmek. Nezaret etmek. Yöneticilik. Yönetmek. Yönetim. Yönetme.

İngilizce Superintendence Türkçe anlamı, Superintendence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Superintendence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Reference : İlişki. Ait olma. İma. Kaynak kullanma (bir yazıyı hazırlarken). Belge. Havale. Kastetme. Söz etme. Yararlık belgesi.

Lookup : Bak. Ara. Bakış. Arama.

Examination : Türlü gümrük işlemlerinin uygulanması için, malların ya da yolcuların yetkili gümrük görevlisince incelenip yoklanması, a. bk. gümrük yoklaması. Hastalığa tanı koymak amacıyla hastayı muayene etme. Hukuk, eğitim, gümrük, veterinerlik alanlarında kullanılır. Soruşturma. Sınıf geçme, bir okulu bitirme, bir üst okula yazılma durumunda bulunan öğrencilerin ya da bir işe girmek isteyenlerin anıklık, yetenek, bilgi ve beceri derecesini anlamak için yapılan yoklama, bk. sözlü sınav, yazılı sınav. Dinleme. Tahkikat. Yoklama. Tetkik.

Attendance : Katılma. Devam. Hizmet etme. Katılım. Bulunan kişilerin sayısı. İlgilenme. Bakım. Hizmet. Devam etme.

Managements : Yönetim kurulu. Yönetim. Müdürlük. İdarecilik. Usul. İdare. Yöneticilik. İşletme.

Examen : İnceleme. Araştırma. Muhakeme. Yargılama. İmtihan. Yoklama. Muayene. Tetkik. Sınav.

Guard : Hükümetçe silahlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetleri. güvenlik kuvvetlerinin yerleşmiş bulundukları konut. Bekçi kalmak. Savunma pozisyonu. Uç boylarında bulunan küçük kale. dağ geçitlerinde kurulan karakol ya da karakol binası. iki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz. Koruma memuru. Korumak. Derbent. Dışsatım veya transit işlemlerinde eşyanın araca yüklenmesi ve araçtan boşaltılmasında gözetimci olarak görev yapan kişi. eski dil hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse. Bir lamba ya da ışıklığı vurmalara karşı koruyan ya da kırılma sonucu cam kırıklarının düşmesini engelleyen ızgara. Kolcu.

 

Controlling : Denetleyici. Kontrol etme. Kumanda. Kontrol eden. İdare etme.

Observations : Gözlem. Mülahazat. Gözetleme. Gözlemler. Seyretme. Gözleme. Yorum. Gözlem sonucu. Rasat.

Censorship : Sıkıdenetim. Ön denetim. Sanat, yazın yapıtlarının yayımından önce denetlenmesi. Sansür işleri. Yayından kaldırma. Sansürcülük. Sansür kurulu. Bir filmin, yürürlükteki yasalara aykırı yönü ya da sakıncaları olup olmadığını anlamak amacıyla, kamuya sunulmadan önce, ilgililerce yapılan inceleme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Superintendence synonyms : invigilation, controls, checking, dekko, supervising, feeding, references, management, supervision, composure, custody, supervisions, ascendence, look see, observation, oversight, oversights, auspices, control, the controls, checkout, inspection, caregiving, visitation, command, clutches, audits, checkouts, check, looking, review, inspections, observance.

Superintendence ingilizce tanımı, definition of Superintendence

Superintendence kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Care and oversight for the purpose of direction. The act of superintending. Supervision.