Guard türkçesi Guard nedir

  • Kontrol etmek.
  • Nöbet tutmak.
  • Gard.
  • Bekçi.
  • Derbent.
  • Gözetim.
  • Önlem almak.
  • Koruyucu.
  • Hükümetçe silahlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetleri. güvenlik kuvvetlerinin yerleşmiş bulundukları konut.
  • Karakol.
  • Denetlemek.
  • Bir lamba ya da ışıklığı vurmalara karşı koruyan ya da kırılma sonucu cam kırıklarının düşmesini engelleyen ızgara.
  • Bekçi kalmak.
  • Himaye etmek.
  • Nöbetçi.
  • Koruma memuru.
  • Emniyet (silah).
  • Tedbirli olmak.
  • Koruma ızgarası.
  • Kolcu.
  • Koruma görevlisi.
  • Uyanıklık.
  • Muhafız.
  • Koruma.
  • Savunma pozisyonu.
  • Korunmak.
  • Denetim altına almak.
  • Gardiyan.
  • Nöbet.
  • Beklemek.
  • Koruyucu nesne.
  • Gümrüğün kolluk işleri ile görevli olan kişi. a. bk. gümrük koruma memuru.
  • Uç boylarında bulunan küçük kale. dağ geçitlerinde kurulan karakol ya da karakol binası. iki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz.
  • Gümrük, iktisat, tarih alanlarında kullanılır.
  • Dışsatım veya transit işlemlerinde eşyanın araca yüklenmesi ve araçtan boşaltılmasında gözetimci olarak görev yapan kişi. eski dil hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse.
  • Korumak.

Guard ile ilgili cümleler

English: Ali is a security guard at the airport.
Turkish: Ali havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

English: Ali has been a prison guard for ten years.
Turkish: Ali on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.

 

English: A guard is outside.
Turkish: Dışarıda bir gardiyan var.

English: Ali fell asleep on guard duty.
Turkish: Ali nöbette uyuyakaldı.

English: Ali heard the guard approaching.
Turkish: Ali gardiyanın yaklaştığını duydu.

Guard ingilizcede ne demek, Guard nerede nasıl kullanılır?

Guard a secret : Sır tutmak.

Guard against : -e karşı korumak. -için hazırlıklı olmak. -e karşı önlem almak. Önceden tedbir almak. -den korumak. - e karşı dikkatli olmak.

Guard band : Güvenlik bandı. Emniyet bandı. Koruyucu bant. Koruma bandı.

Guard cell : Koruyucu hücre.

Guard of honor : Merasim kıtası. Şeref kıtası.

On guard line : "orta çizgi"nin ikişer metre sağında ve solunda, yarışmacıların vuruşmaya başlamadan önce yer aldıkları çizgi. Başlama çizgisi.

Customs guard organization : Gümrük koruma örgütü. Gümrük koruma görevlileri ile üstlerinden oluşmuş örgüt.

Guard plate : Kalkan. Koruma levhası. Siper. Muhafaza plakası.

Guard of honour : Şeref kıtası.

Guard rail : Yaya korkuluğu. Güvenlik parmaklığı. Vardamana. Muhafaza korkuluğu. Parapet. Vardavela. Siper demiri. Parmaklık. Tepe korkuluğu.

İngilizce Guard Türkçe anlamı, Guard eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Guard ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sponsors : Arka çıkmak. Parasal destek sağlamak. Desteklemek. Kefil olmak. Finanse etmek. Sponsörler.

Attend : Dikkatini vermek. Kulak vermek. İştirak etmek. Hizmet etmek. Hazır bulunmak. Devam etmek. Eşlik etmek. Beraberinde getirmek. Bulunmak.

Convoyed : Konvoy. Birlikte gitmek. Katar. Yol arkadaşlığı. Yoldaşlık etmek. Refakat etmek. Eşlik etmek.

 

Paroxysms : Galeyan. Kriz. Şiddetli ve ani nöbet. Hastalık belirtilerinin aniden artması. Ani kriz. Paroksizm. Şiddetli nöbet. Ani nöbet. Feveran.

Monkey tricks : Münasebetsizlik.

Hand over : Bağışlamak. Devretmek. Tevdi etmek. Vermek. Yüklemek. Teslim etmek. Eline vermek.

Protect : Saklamak. Vikaye etmek. İltimas etmek. Muhafaza etmek. Sahip çıkmak. Gözetmek. Koruyup kollamak. Kollamak.

Audited : Teftiş edilmiş. İncelemek. Denetlenmiş.

Conservancy : Muhafaza. Sahip çıkma. Doğal kaynakları kontrol eden kuruluş.

Guard synonyms : hall porter, door guard, stand watch, stand sentinel, keep an eye on, stand sentry, protector, bouncer, keep guard, custos, sponsoring, conservator, baby sit, watched, ictus, mount guard, be on guard duty, paroxysm, anticipate, bank on, doorman, put down, breen, make dispositions, custodians, sentinels, hold back, polices, guardians, safeguarded, follow, patronise, anticipates.

Guard ingilizce tanımı, definition of Guard

Guard kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To shield from surprise or attack. To be caution. To protect by attendance. One who, or that which, guards from injury, danger, exposure, or attack. To accompany for protection. To watch by way of caution or defense. To shelter. Protection. To protect from danger. To care for. To secure against surprise, attack, or injury. To be in a state or position of defense or safety. To keep in safety. To defend. Defense. As, careful persons guard against mistakes.