Take captive türkçesi Take captive nedir

  • Esir almak.

Take captive ingilizcede ne demek, Take captive nerede nasıl kullanılır?

Take : Etkili olmak. Almak. Çekim. Kabul etme (vücut). Reaksiyon. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Tepki. Yakalamak. Alıntı. Kabul edilmek.

Captive : Mahkum. Emir. Mahpus. Baskı altında. Tutsak. Kısıtlanmış. Köle. Savaş esiri. Tutsak edilmiş. Rehine.

Take a back : Arka planda kalmak. Kendini göstermemek.

Take a back seat : Kenara çekilmek. Ön plana çıkmamak. Önemini yitirmek. Geri plana çekilmek. Köşesine çekilmek. Geri planda yer almak. Arka planda kalmak. Arka planda yer almak. Bir kenara çekilmek.

Take a bad turn : Kötü yönde değişmek.

Take a bashing : Dayak yemek. Sopa yemek.

İngilizce Take captive Türkçe anlamı, Take captive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Take captive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Buttonhole : Düğme dikmek. Lafa tutmak. Düğme deliği. Durdurup dinlemeye zorlamak. İlik. Yakaya takılan çiçek. İlik açmak. Düğme iliği. İliğe takılan çiçek.

Capture : Yansıtmak. Çekim alanına almak. Bir nükleer ya da atomik sistemin ek bir parçacık elde ettiği süreç. Bilgisayar, hukuk, coğrafya, fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Esir etmek. Birbirine komşu iki akarsudan birinin, ötekinin yatağını kendisine çevirmesi olayı. Egemen olmak. Özdeciksel ya da çekirdeksel bir yapının ılıncık gibi bir parçacıkla etkileşerek onu yakalaması. El koymak.

 

Take prisoner : Tutsak almak. Tevkif etmek. Rehine almak. Tutuklamak.

Buttonholing : Düğme deliği. Düğme iliği. Lafa tutmak. Düğme dikmek. Yakaya takılan çiçek. İliğe takılan çiçek. İlik. Yakasına yapışmak. İlik açmak.

Buttonholes : Düğme dikmek. İlik açmak. Yakasına yapışmak. İlik. Düğme iliği. Lafa tutmak. Yakaya takılan çiçek. İliğe takılan çiçek. Düğme deliği.

Buttonholed : Yakaya takılan çiçek. Lafa tutmak. Yakasına yapışmak. Düğme iliği. İlik. İlik açmak. İliğe takılan çiçek. Düğme deliği. Düğme dikmek.

Captures : Almak. Ele geçirmek. El koymak. Ganimet almak. Tutsak etmek. Çekim alanına almak. Zaptetmek.

Take somebody prisoner : Rehine almak.