Technological gap hypothesis türkçesi Technological gap hypothesis nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Teknoloji açığı hipotezi.
  • Dünyadaki bütün tüketicilerin tercihlerindeki benzerlik varsayımı altında, bir malı ilk olarak üreten ülkenin o malın ilk ve tek dışsatımcısı olacağını ileri süren ve ülkeler arasındaki ticaretin nedenini teknoloji farklılığı ile açıklayan ve posner tarafından ortaya atılan önsav. krş. ürün dönemleri kuramı.
  • Teknoloji açığı önsavı.

Technological gap hypothesis ingilizcede ne demek, Technological gap hypothesis nerede nasıl kullanılır?

Technological : Uygulayımsal. Teknolojik.

Gap : Açık yer. Açıklık. Aralık. İyi tarım uygulamaları. Ayrılık. Geçit. Fark. Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad. Yarık. Kısık.

Hypothesis : Olgular arasında neden-sonuç ilişkisi kuran ve gözlem yoluyla sınanacak olan öngörü. Varsayım. Gözlenen olaylar ve bu olaylar arasındaki ilişkilere yönelik açıklama taslağı ya da belirli olaylara ilişkin geçici bir açıklama işlevi gören önkabul. Denence. Ekonomi, iktisat, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kuramsal. Araştırmanın başlangıcında henüz doğruluğu veya yanlışlığı kestirilemeyen bir öneri veya ön beklenti. Kaziye. Kuram. Gözlemlenen olaylar ya da olay kümeleri arasında olası görülen, ama daha tanıtlanmamış olan ilişkileri dile getiren önerme.

 

Technological gap : Teknolojik açık.

İngilizce Technological gap hypothesis Türkçe anlamı, Technological gap hypothesis eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Technological gap hypothesis ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

 

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A change in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Technological gap hypothesis synonyms : abolition of forced labour convention, ability to pay principle, a shift in demand, a change in supply, a type mutual funds, a group shares.