The usual things türkçesi The usual things nedir

  • Alışılagelmiş olan şey.
  • Olağan şeyler.
  • Normal şeyler.
  • Adet.
  • Olağan şey.
  • Alışılmış şey.
  • Sıradan şeyler.

The usual things ingilizcede ne demek, The usual things nerede nasıl kullanılır?

The : Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır.

Usual : Klasik. Herzamanki. Alışılagelmiş. Alışılmış. Mutat. Her günkü. Her zamanki. Alelade. Adi. Olağan.

Things : Şeyler. Giysiler. Palto. Şapka. Gidişat. Durum. Eşyalar. İlişkiler. Vaziyet. İşler.

The usual thing : Adet. Alışılmış şey. Olağan şey.

Become the usual thing : Adet haline gelmek. Adet olmak.

Through the usual channels : Alışılagelmiş yollardan.

İngilizce The usual things Türkçe anlamı, The usual things eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak The usual things ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fashion : Uydurmak. Biçim. Oluşturmak. Biçimlendirmek. Meydana getirmek. Kılık kıyafet. Tarz. Giyim, ev, konuşma, sanat, dinlenme-eğlenme gibi kimi ekin öğelerinin biçiminde (çoğunlukla bu biçimin ayrıntılarında) sık sık ortaya çıkan kısa süreli ve toplum ya da. küme içinde az çok onay görüp izlenen değişiklikler. Yüksek tabaka.

 

Catamenia : Mensturasyon. Katameniya. Regl.

Bleeding : Suverme. Havasını alma. Kanatma. Lanet. Kanayarak. Kanama. Kanın veya alyuvarların kalp ve damarlar dışına çıkması, hemoraji. Kanayan.

Ordinary : Alışılmış. Adi. Tabldot lokanta. Olağan. Sıra işi. Alelade. Lokanta. Yetkili makam.

Ordinaries : Lokanta (ingiliz ingilizcesi). Basit. Olağan. Lokanta. Orta halli yemek (ingiliz ingilizcesi). Alelade. Sıradan. Sıra işi. Değişmez kurallar (katolik kilisesi).

Groove : Oluk. Uğraşmak. Çizmek. Alışkanlık edinilmiş yaşam biçimi. Kertik. Harika şey. Alay etmek. Alışkanlık. Plağın çizgileri. Saban izi.

Booming : Gürleme. Gürleyen. Gelişen. İlerleyen.

Custom : Bir toplumda yürürlükte olan ve insanların tutumlarına yön veren görenek, inanç ve alışkıların tümü. Özel. Gümrüğünü ödemek. Örf. İtiyat. Ismarlama. Müşteri. Huy. Alışkı. Bilgisayar, eğitim, gitar alanlarında kullanılır.

Fashions : Uydurmak. Üslup. Öncülük etmek. Meydana getirmek. Biçimlendirmek. Tarz. Dış görünüş. Yüksek tabaka. Kılık kıyafet.

The usual things synonyms : the usual thing, courses, folkway, folk, conventions, customary usage, convention, formality, entries, consuetude, bleedings.