Uncertainty türkçesi Uncertainty nedir

  • Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır.
  • Kararsızlık.
  • Tereddüt.
  • Kuşku.
  • Kesinsizlik.
  • Değişkenlik.
  • Belirsizlik.
  • Tereddüd.
  • Adem-i emniyet.
  • Olayların gerçekleşme olasılığının bilinmediği durum. krş. risk.
  • Kesin olmama.
  • Şüphe.

Uncertainty ile ilgili cümleler

English: Last year was a period of economic uncertainty.
Turkish: Geçen yıl bir ekonomik belirsizlik dönemiydi.

English: The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.
Turkish: Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

English: Well, what about the economic price to be paid due to uncertainty?
Turkish: Peki, belirsizliğin ekonomik faturası ne olacak?

English: All forecasts have a certain degree of uncertainty.
Turkish: Bütün tahminler belirli bir ölçüde belirsizlik içerirler.

English: The only thing that's certain is uncertainty.
Turkish: Kesin olan tek şey, belirsizliktir.

Uncertainty ingilizcede ne demek, Uncertainty nerede nasıl kullanılır?

Uncertainty factor : Belirsizlik faktörü. Deneysel hayvanlardan insanlara veya spesifik kişilerden toplumun geneline uygulanan toksikolojik değerlendirmede kullanılan değer. Değişkenlik faktörü. Bir tahminin muhtemel doğruluğunu değerlendirmek için kullanılan güven süresi.

 

Uncertainty of measurement : Ölçme belirsizliği. Ölçüm belirsizliği.

Uncertainty principle : Belirsizlik ilkesi. Belisizlik ilkesi. Doğabilimsel ölçümlerde giderilmesi olanaksız bir temel belirsizlik bulunduğunu, bildiren ilke. bu belirsizlik ancak öğeciksel boyutlarda kendini belli eder. Belirsizlik kuralı. Belirtilmeziik ilkesi. Nicem düzeneğinde, bir taneciğin hem konum, hem de hızının bir noktada kesinkes ölçülemeyeceğini, böyle değişken çiftlerinde, belirsizlikler çarpımının en az planck katsayısı (h) ölçüsünde olacağını bildiren ilke. Fizik, kimya alanlarında kullanılır.

Fear uncertainty and doubt : Kararsızlık ve endişe (gene amdahl tarafından ıbm'i eleştirmek için kullanılmıştır - ıbm ürünlerini satın almak için müşterilerine korku, kararsızlık ve şüphe aşıladığını iddia etmiştir). Korku. Fud. Belirsizlik ve şüphe.

Fear uncertainty doubt : Müşterilerin bir malı satın almaları için üreticilerin kullandıkları korkutucu satış yöntemleri. Fud. Şüphe. Korku. Belirsizlik.

Environmental uncertainty : Endüstriyel ilişkiler, ekonomik çevre, hükümet politikaları, rakipler, teknolojik süreçler, küreselleşme, yasal düzenlemeler, tedarikçiler, müşteriler gibi dış çevrenin organizasyon üzerindeki etkilerini firmanın öngörebilme yeteneğinin olmaması durumu. Çevresel belirsizlik.

Uncertain : Bellisiz. Kesin olmayan. Değişebilir. Güvenilmez. Emin olmayan. Kuşkulu. Değişken. Kararsız. Tereddütlü. Karar veremeyen.

Parameter uncertainty : Parametre belirsizliği.

In no uncertain terms : Kızgınlıkla. Açıkça veya çok net bir şekilde. Hiçbir hususta tereddüte mahal vermeksizin. Yanlış anlamaya mahal vermeden. Yanlış anlamaya meydan vermeden. Sert ve açık bir şekilde. Hiçbir belirsizliğe yer bırakmaksızın. Açık açık.

 

Economic uncertainty : Ekonomik belirsizlik.

İngilizce Uncertainty Türkçe anlamı, Uncertainty eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Uncertainty ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Darkness : Esmerlik. Bilinmezlik. Bilgisizlik. Esrarengizlik. Kötülük. Koyuluk. Cehalet. Loşluk. Gizlilik.

Crabbedness : Sertlik. Dik kafalılık. Aksilik. Anlaşılmazlık. Huysuzluk. Haşinlik. Anlayışsızlık. İnatçılık. Terslik.

Precariousness : Risklilik. Tehlikeli hal. Rizikolu olma. Tehlikeli durum.

Incredulity : İnanmazlık. Kuşkuculuk. Şüphecilik.

Hesitation : İkircim. Takılma. Çekinme. Duraksama. İkircik. Duraklama.

Hazes : Taciz etmek. İnce duman. Duman. Müphemlik. Sis. Uğraşmak. Canından bezdirmek. Pus.

Impeachment : Memurun itham edilmesi. Kabul etmeme. İtiraz. Suçlama. Görevi kötüye kullanma suçlaması. Mahkemeye verme. Reddetme. İtham.

Compunctions : Pişmanlık. Esef. Utanma. Nedamet. Yerinme. Vicdan azabı. Reddetme.

State of mind : Ruh hali. Halet-i ruhiye. Haleti ruhiye. Akli haleti. Ruhsal durum. Haletiruhiye.

Uncertainty synonyms : mental rejection, improbableness, skepticism, indefinity, cognitive state, irresolution, doubt, hesitance, quality, insecurities, hazed, discredit, dubiousness, changeability, peradventure, dimness, fluctuations, ambiguity, inklings, inaccuracy, distrust, fluctuation, inconstancy, disbeliefs, indeterminate, fickleness, insecurity, if, indeterminateness, impreciseness, indeterminacy, ambivalency, equivocality.

Uncertainty zıt anlamlı kelimeler, Uncertainty kelime anlamı

Certainty : Emniyet. Belirli olma. Kesin olan şey. Olasılık kuramında bir olayın gerçekleşme olasılığının tam, yani 1'e eşit olması ya da gerçekleşmesinin kesinliği, bk. gerçekleşmeme olasılığı. Katiyet. Kuşkusuzluk. Gerekirlik. Kesinlik. Belirlilik. Muhakkak.

Predictability : Öngörülebilirlik. Tahmin edebilme.

Probability : Probabilite. Bir olayın ortaya çıkmasına engel olan başka olaylar bulunması halinde uygun haller sayısının mümkün haller sayısına oranı, bu oran o ile 1 sayısı arasında değişir; sıfır olursa hiç olmayacak, 1 olursa kesinlikle olacaktır. Sayıtımsal olayların, bir sonucu ortalama yüzde kaç kez vereceğini bildiren sayı. Bir olayın aynı koşullar altında değişik biçimlerde ortaya çıkması esnasında kaydedilecek uygun öge ve öğeler sayısının tüm öğeler sayısına oranı. Biyoloji, ekonomi, fizik, kimya, uzay, veterinerlik alanlarında kullanılır. Gerçekleşen durumlar sayısının gerçekleşebilecek tüm durumlar sayısına oranı; olasılık 1’den küçük bir sayıdır, en çok 1 olabilir. Bir olayın belli bir biçimde gerçekleşme kazanışı ya da payı gerçekleşmesi beklenen olaylardan, paydası tüm olanaklı durumlardan oluşmuş bir oranla ya da bölümle dile getirilebilen beklenti düzeyi. Olasılık. Herhangi bir biyolojik olayın tekrarlanma şansı. örneğin: kalıtsal özelliklerin dölden döle geçme şansının veya tesadüfünün matematiksel hesaplanması. ihtimaliyet. İhtimal.

Uncertainty ingilizce tanımı, definition of Uncertainty

Uncertainty kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The quality or state of being uncertain.