Urgan nedir, Urgan ne demek

  • Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılmış olan ince halat

"Urgan" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Kadınının boynunda pembe urgan gibi bir yemeni var." - H. E. Adıvar

Yerel Türkçe anlamı:

Asma ve bostanın attığı kol.

Kenevir ipinden yapılmış kalın bağ

Halat, urgan, kalın ip.

Urgan kısaca anlamı, tanımı:

Urgancı : Urgan yapan veya satan kimse.

Urgancılık : Urgancının yaptığı iş.

Keten : Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.). Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum).

Kenevir : Kendirgillerden, sapındaki liflerden halat, çuval vb. kaba örgüler yapılan, iki evcikli bir bitki, kendir (Cannabis sativa).

Pamuk : Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium). Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı. Bu tellerin işlenmiş biçimi. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav.

Türlü : Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek.

Dokuma : Yapı, oluşum. Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen. Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez. Dokumak işi, tekstil. Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş).

 

Madde : Molekül. Duyularla algılanabilen nesne. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Bir cismi oluşturan öge, öz. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Para, mal vb. ile ilgili şey. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm.

İnce : Zayıf. Ayrıntılı. Hafif, gücü az. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. Taneleri ufak, iri karşıtı. Tiz (ses), pes karşıtı. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı.

Urgan gırmak : Urgan koparmak

Urgandere : Öküzleri dürtmek için yapılmış, ucu çivili değnek, öğendire. [Bakınız: öğendore]

Urganlamak : Asmak, ipe çekmek.

Urganlı : Manisa ilinde, Turgutlu ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Diğer dillerde Urgan anlamı nedir?

İngilizce'de Urgan ne demek? : n. rope, tether

Almanca'da Urgan : Strick

Rusça'da Urgan : n. веревка (F)