Valley türkçesi Valley nedir

  • Vadi.
  • Dalgalar arasındaki çukur.
  • Dere.
  • Karalarda, akarsu aşındırmasıyle biçimini almış, bir yöne doğru eğimli uzunluğuna çukurluk.
  • Koyak.
  • Çatı oluğu.
  • Çukur.
  • İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey.
  • Köşe dikmesi.
  • Kadınlarda iki göğsün ortası.
  • Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır.

Valley ile ilgili cümleler

English: Silicon Valley is not my hometown.
Turkish: Benim memleketim Silikon Vadisi değil.

English: The lilies of the valley will flower soon.
Turkish: İnci çiçekleri yakında açacak.

English: He looked down at the valley below.
Turkish: Aşağıdaki vadiye baktı.

English: The settlers learned that the land in the valley was fertile.
Turkish: Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.

English: A beautiful valley lies behind the hill.
Turkish: Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.

Valley ingilizcede ne demek, Valley nerede nasıl kullanılır?

Valley bottom : Koyak tabanı. Vadi tabanı.

Valley breeze : Vadi meltemi.

Valley floor : Vadi tabanı. Koyak yamaçları arasındaki lığ ovası. Yamaçları yeterince yatıklaşmış koyaklarda, iki yamaç arasında kalan, geniş ya da dar, lığla örtülü düzlük. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Koyak tabanı.

 

Valley glacier : Vadi buzulu. Ilıman kuşağın yüksek dağlarında yaygın olan buzulların, beslenme alanından aşağılara doğru sarkarak koyak oluklarını dolduran kesimi, bkz, buzul dili. Koyak boyunca devinen buzul. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Koyak buzulu.

Valley lake : Bir koyağın açık yeri olan ağız yanının, lav akıntıları gibi iç olayların ya da göçme, tortulaşma gibi dış olayların neden olduğu bir engelle tıkanması sonunda oluşan göl. Büğet gölü. Koyak gölü. Vadi gölü.

Valley wind : Koyak meltemi. Vadi rüzgarı.

Asturian valley cattle : İspanya’dan köken alan, fakat avrupa’da da yaygın olarak yetiştirilen, güçlü bir görünüme sahip, renk aralığı açık sarıdan kırmızıya kadar değişen tonlarda, genellikle kestane renkli, dişileri daha açık renkli, erkekleri daha koyu renkli ve başın arka kesimi, boyun, gerdan, karın altı ve ayaklar tamamen siyah renkli, boynuzu beyaz renkli ve uç kısımları siyah, oldukça sakin mizaçlı, annelik özellikleri gelişmiş etçi sığır ırkı. Avusturya vadi sığırı.

Valley wall : Koyağın iki yakasındaki eğik tepeler. Koyak yamacı.

Valley of the giants : Kudüs ve beytüllahim arasındaki vadi (israil). Devler vadisi.

Valley of the shadow of death : Cehennem. Ölüm gölgesi vadisi. Çaresizlik. Bir kişinin hayatının umutsuz yeri veya dönemi. Ölüme giden pasaj. Ölüm geçidi.

İngilizce Valley Türkçe anlamı, Valley eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Valley ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Curriculum : Müfredat bağdarlaması. Öğretim bağdarlaması. Öğretim izlencesi. Eğitim programı. Müfredat programı. Müfredat. Dersler. Bir okulu bitirmek ya da bir alanda uzmanlaşmak için okunması gereken ders ve konuları kapsayan program. öğretilmesi istenilen ders ya da konuların amaçlar, yönergeler ve ders gereçleri ile birlikte sıralı olarak düzenlenmesi sonucu ortaya çıkan kılavuz. öğrencilere bir plana göre kazandırılması istenilen öğrenim yaşantılarının tümünü içine alan program. Eğitim müfredatı.

Brooking : Çay. Katlanmak. Kaldırmak. Dayanmak. Su. Çekmek. Tahammül etmek. Irmak.

Dimple : Çene çukuru. Yanak. Gamzesini göstermek. Gamze. Çukur oluşturmak. Çukurlaşmak. Gamzesi çıkmak. Dimfle.

Ravines : Dağ geçidi. Hendek. Sel çukuru. Dar ve derin vadi. Berzah. Derin ve dar yarık. Dar ve derin koyak. Yarıntı.

Gutter : Oluk. Kötü yol. Bilgisayar, madencilik alanlarında kullanılır. Cilt payı. Cilt payı (kitapta). Oluk açmak. Kanivo. Suyolu.

Bourne : Çay. Sınır. Memleket. Ülke. Amaç. Gaye. Hedef. Su. Diyar.

Dimples : Çene çukuru. Gamze.

Hollow : Delik. Ağaç kovuğu. Oyulmak. Oyuk. Oymak. Kof. Çukur açmak. Yalan. Çökmüş.

Holler : Çağırmak. Bağırış. Kışkırmak. Haykırış. Haykırmak. Bağırmak. Seslenmek.

Deep set : Derinde olan. Açık top.

Valley synonyms : natural depression, nullah, coomb, the valley, dent, glen, corner plate, dells, brook, dibhole, guttered, gutters, dell, clough, vale, coombe, creeks, coombs, depression, concave, concaves, cleft, branches, cove, beck, bournes, gully, canyons, valleys, branch, glens, dales, brooked.

Valley zıt anlamlı kelimeler, Valley kelime anlamı

Natural elevation : Doğal yükseklik.

Valley ingilizce tanımı, definition of Valley

Valley kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The strip of land at the bottom of the depressions intersecting a country, including usually the bed of a stream, with frequently broad alluvial plains on one or both sides of the stream. Also used figuratively. The space inclosed between ranges of hills or mountains.