Vetoed türkçesi Vetoed nedir

Vetoed ile ilgili cümleler

English: The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto.
Turkish: Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.

English: The bank vetoed my student loan application.
Turkish: Banka öğrenci kredi talebimi veto etti.

English: Jale's parents vetoed her summer plans.
Turkish: Jale'nin anne ve babası onun yaz planlarını veto etti.

English: President Hayes vetoed the bill.
Turkish: Başkan Hayes yasa tasarısını veto etti.

English: President Arthur vetoed the bill.
Turkish: Başkan Arthur tasarıyı veto etti.

Vetoed ingilizcede ne demek, Vetoed nerede nasıl kullanılır?

Vetoer : Katılımı engelleyen kimse. Engelleyici. Vetocu. Önleyici. Yasaklayıcı. Bir uygulamayı veto eden kimse.

Vetoers : Yasaklayıcı. Engelleyici. Bir uygulamayı veto eden kimse. Vetocu. Katılımı engelleyen kimse. Önleyici.

Veto joining : Katılımı veto etmek. Katılımı engellemek için oy kullanmak. Oy ile katılımı engellemek.

Veto power : Veto hakkı. Veto yetkisi. Ret hakkı.

Double veto : Çifte veto.

Veta : Bir bayan ismi.

Covetousness : Haset. Tamahkarlık. Harislik. Hırslı olma. Hırslılık. Aç gözlülük. Açgözlülük.

Veto : Veto etmek. Ret. Bir yetkilinin bir öneriye ya da bir olaya karşı olduğunu bildirmesi, onu yadsıması. Veto hakkı. Reddetmek. Yasak. Red. Olmazlama. Veto.

 

Vetches : Burçak. Bakla. Fiğ. Karaburçak.

Covetous : Aç. İstekli. Hırslı. Açgözlü. Mal canlısı. Aç gözlü. Haris.

İngilizce Vetoed Türkçe anlamı, Vetoed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Vetoed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ban : Yasak. Boykot etmek. Afaroz etmek. Vali (macar). Afaroz. Beyanname. Yasaklamak. Bildiri. Banlamak. Menetmek.

Abnegated : Yadsınmış. İnkar etmek. Yadsımak. Tanımamak.

Exclude : İçeri almamak. Kovmak. Hariç tutmak. Önlemek. Dahil etmemek. Hesaba katmamak. Dışlamak. Dışarıda bırakmak. Saymamak. Kapsamdan çıkarmak.

Criminalise : Yasa dışı olduğunu beyan etmek. Suçlu muamelesi yapmak. Mücrimleştirmek. Yasadışı yapmak. Suçlu ilan etmek. Bir kimseye suçlu muamelesi yapmak (ayrıca criminalize). Yasadışı olarak duyurmak. Yasaklamak. Bir kimseyi suçlu duruma düşürmek. Suçlu yaratmak.

Interdict : Menetmek. Kadağa koymak. Yasak. Önlemek. Yasaklama kararı. Yasaklama emri. Kadağa. Mahcur. Yasaklama. Yasak etmek.

Cast off : Çıkarmak. Mola. Ağların suya atılması ve balıkların etrafının çevrilmesi komutu. Terk etmek. Tahmin etmek (yazının uzunluğunu). Örgüye başlamak. İlmek atmak. Örgüde ilk ilmeği atmak. Atmak.

Cast offs : Terk etmek. İlmek atmak. Çıkarmak. (ilmek) iğneden çıkarmak. İlişkisini kesmek. Atmak. Çıkarıp atmak. Örgüde ilk ilmeği atmak. Örgüye başlamak.

Command : Yönetim. Yönetmek. Buyruk. Buyurmak. Telkin etmek. Layık olmak. Hükmetmek. Bilgisayar, jimnastik alanlarında kullanılır. Emretmek. Yetki.

 

Forbid : Memnu kılmak. Yasaklamak. Olanak vermemek. Haram etmek. Men etmek. Engel olmak. Yasak etmek. Menetmek.

Disallow : Menetmek. İzin vermemek. Kabul etmemek. Müsaade etmemek. Karşı çıkmak. Saymamak. İnkar etmek. Golü iptal etmek. İptal etmek.

Vetoed synonyms : vetoing, controverted, brush off, abnegating, contravene, pocket, abnegate, abnegates, illegalise, debar, pocketed, veto, proscribe, require, controverting, controvert, illegalize, pocketing, bar, criminalize, outlaw, nix, controverts, contravening, declare off, prohibit, contravened, contravenes, enjoin.

Vetoed zıt anlamlı kelimeler, Vetoed kelime anlamı

Decriminalize : Suç olmaktan çıkarmak. Decriminalise. Yasallaştırmak. Bir şeyi yasal yapmak (örneğin, esrar).

Legalize : Meşru kılmak. Meşrulaştırmak. İmza vb mahkemece tasdiki. Onaylamak. Yasallaştırmak. Hukukileştirmek. Yasallık kazanmak. Kanuni kılmak. Kanunlaştırmak. Yasal hale getirmek.

Allow : Göz önüne almak. Vermek. Hesaba katmak. İndirim yapmak. İzin vermek. Düşünmek. Bırakmak. Koyvermek. Saymak. Ayırmak.

Vetoed antonyms : decriminalise, permit, unveiled.