Vetoer türkçesi Vetoer nedir

Vetoer ingilizcede ne demek, Vetoer nerede nasıl kullanılır?

Vetoers : Bir uygulamayı veto eden kimse. Vetocu. Katılımı engelleyen kimse. Önleyici. Engelleyici. Yasaklayıcı.

Vetoed : Reddetmek. Veto edilmiş. Veto etmek.

Veto joining : Oy ile katılımı engellemek. Katılımı engellemek için oy kullanmak. Katılımı veto etmek.

Veto power : Veto hakkı. Veto yetkisi. Ret hakkı.

Double veto : Çifte veto.

Vetch straw : Fiğ bitkisinin kurutulup saman makinesi veya başka yollarla öğütülmesiyle elde edilen kaba yem. Fiğ samanı.

Covetous : Aç. Haris. Mal canlısı. İstekli. Açgözlü. Aç gözlü. Hırslı.

Covetousness : Harislik. Haset. Hırslı olma. Açgözlülük. Aç gözlülük. Hırslılık. Tamahkarlık.

Vetoing : Veto hakkı. Ret. Veto etmek. Reddetmek. Veto. Yasak. Red.

Vetch : Burçak otu. Burçak. Baklagillerden, taneleri hayvan yemi olarak kullanılan, ham protein ve lizin bakımından zengin, metiyonin bakımından fakir, yapısında visiyanin glikozidi içeren, metiyonin bakımından fakir, içerdiği tanenler nedeniyle kabızlık yapabilen, kanavanin, tiripsin inhibitorü gibi antibesleme faktörü taşıyan yıllık bir yem bitkisi, burçak otu.

İngilizce Vetoer Türkçe anlamı, Vetoer eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Vetoer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Disruptiveness : Parçalayıcılık. Yarıcılık. Rahatsızlığa sebep olma. Yıkıcılık. Ara bozuculuk. Bozuculuk. Rahatsızlık vermeye eğilimli. Bölücülük. Bölücü olma.

Proscriptive : Kısıtlayıcı. Yasaklayan. Yasak eden. Yasak. Yasaklı.

Letter of intent : Bir kişinin belli bir şekilde hareket etme veya belli bir görevi yerine getirme niyetini ayrıntılarıyla anlatan belge. Uluslarararası para fonu kaynaklarına başvuran bir üye ülkenin uygulayacağı programın genel çerçevesini içeren, üye ülke yetkililerinin imzalarını taşıyan ve uluslarararası para fonunun başkanı'na hitaben yazılmış mektup. Niyet mektubu (imf'e verilen). Niyet mektubu.

Aerogramme : Tenek mektubu. Hava mektubu. Zarfsız uçak mektubu. Hava yolu ile gönderilen mektup. Uçak aracılığı ile taşınan mektup.

Inhibiting : Engelleyen. Zapt edici. Bastırıcı. Tutan.

Deterrents : Caydırıcı silah. Vazgeçiren şey. Yıldırıcı. Caydıran kimse. Caydırıcı. Caydırıcı şey.

Drastic : Pek etkili. Şiddetli. Sert. Güçlü. Etkili. Kesin. Zorlayıcı. Esaslı. Drastik.

Crimper : Kablo sıkıştırıcı. Kablo ucu sıkıştırma pensesi. Kablo ucu pensesi. Kıvıran kimse veya şey. Kıvırıcı.

Hamperers : Engel olan veya zorlaştıran kişi veya nesne.

Blockers : Önleyen şey. Bloke eden şey. Tutan şey.

Vetoer synonyms : encyclical letter, personal letter, crank letter, dead mail, fan letter, open letter, name and address, destination, hurdler, hampering, airmail letter, chain letter, form letter, crimpers, encyclical, restraining, injunctive, interdictive, interdictory, inhibitory, prohibitory, interdictor, hindering, epistle, frustrating, prohibiter, prohibitor, inhibitive, correspondence, mail, postscript, prohibitive, inhibitors.

 

Vetoer zıt anlamlı kelimeler, Vetoer kelime anlamı

Worse : Beter. Daha kötüsü. Kötü. Daha kötü. Daha da kötüsü. Daha kötü şey. Daha fena. Daha hasta. Beteri. Daha çok.