Drastic türkçesi Drastic nedir
Drastic ile ilgili cümleler
English: The situation calls for drastic measures.
Turkish: Durum sert önlemler gerektiriyor.
English: Drastic times call for drastic measures.
Turkish: Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
English: I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Turkish: Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
English: I must do something drastic.
Turkish: Etkili bir şey yapmalıyım.
English: I think Tom is going to do something drastic.
Turkish: Tom'un sert bir şey yapacağını düşünüyorum.
Drastic ingilizcede ne demek, Drastic nerede nasıl kullanılır?
Drastic change : Olağanüstü değişim. Keskin değişim. Aşırı değişim. Sıra dışı değişim.
Drastic changes : Geniş kapsamlı değişiklikler. Köklü değişiklikler. Aşırı değişim. Sıra dışı değişim. Olağanüstü değişim. Büyük değişiklikler. Keskin değişim.
Take drastic measures : Sıkı önlem almak.
Drastically : Şiddetle. Zorlayıcı olarak. Sert şekilde. Sert bir biçimde.
Hydrastine : Hidrastin. Bir kuzey amerika bitkisinden elde edilen alkaloid (tıpta kullanılır).
Hydrastinine : Rahim kanamasını kontrol etmek için ilaç olarak kullanılan bir sentetik alkaloid. Hidrastinin.
Acetaldehydrase : Asetaldehidraz. Asetaldehitin asetik aside yükseltgenmesini hızlandıran bir enzim.
Gastric habronemosis and draschiosis : Mide habronemozisi ve draşhiozisi. Mideye yerleşen habronema ve draschia türlerinin tek tırnaklılarda oluşturduğu hastalık tablosu. habronema türlerinin erişkinleri mide de hafif kataral bir gastritise neden olurken, draschia türlerinin erişkinleri mide de içinde kazeöz bir kitle ve parazitler bulunan fibröz nodül oluşumuna neden olurlar.
Andrassy note : Andrassy notası.
Drasser : Oyuncuların giysilerini giydiren kimse. Giydirici.
İngilizce Drastic Türkçe anlamı, Drastic eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Drastic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Business like : Ciddi. İşe benzer. Metodik. Jüyeli. Sistematik.
Affirmative : Olumlu. Olumlayıcı. Doğrulayıcı. Müspet. Doğrulayan. Olumlu cevap.
Interdictory : Önleyici. Men edici. Engelleyici. Kısıtlayıcı.
Exerting pressure : Güce başvuran. Güce başvurma. Acil bir istek veya talepte bulunma. Baskı uygulama. Zorlama.
Assertive : İddialı. Kendine çok güvenen. Olumlu. Hakkını savunan. İddiacı. Savunan (hak). Kendine güvenen. Kendini hissettiren. İddia eden. Kendinden emin.
Categorical : Açık. Koşulsuz. Kategorik. Kategoriye ait. Kati.
Intrinsical : Kişisel. Doğuştan. Temel. Dahili. Gerçek (ayrıca intrinsic). İç. Hakiki. Asıl.
Acrimonious : Hırçın. Huysuz. Ters. Haşin. Acı.
Absolute : Kayıtsız şartsız. Koşulsuz, bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan bir olgunun bu niteliği. Mutlak. Kati. Katıksız. Tüm. Saf. Absolü. Tam.
High pressure : Enerjik. Azimli. Kararlı. Yüksek basınçlı. Dinamik. Yüksek basınç.
Drastic synonyms : acerb, adamants, aspirated, bittering, restraining, blistering, clear cut, truest, acuter, effectives, vital, compulsory, acerbic, compellers, accurate, conclusive, as large as life, acute, ables, prohibiter, emphatic, exigent, energetic, acutest, injunctive, hefty, affirmatives, commanding, thorough, prohibitory, acrid, efficient, biting.
Drastic zıt anlamlı kelimeler, Drastic kelime anlamı
Forceless : Zayıf. Kuvvetsiz. Güçsüz.
Drastic ingilizce tanımı, definition of Drastic
Drastic kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, drastic purgatives. Opposed to bland. Powerful. Efficacious. Acting rapidly and violently.
Bu kısımda Drastic kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Drastic ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Drastic anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Drastic ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.