Walkway türkçesi Walkway nedir

Walkway ingilizcede ne demek, Walkway nerede nasıl kullanılır?

Walkways : Geçit. Patika. Kaldırım.

Walk a thon : Katılımcıların yapabildikleri kadar yürüdükleri ve bağışların her etap (mil, kilometre vs) için belirlendiği bağış toplama etkinliği.

Walk about : Gezinmek. Dolaşmak. Gezdirmek. Kolaçan etmek. Dolaştırmak. Etrafta gezinmek. Amaçsızca dolanmak. Etrafta dolanmak.

Walk across the bridge : Köprüden geçmek.

Walk across the street : Karşıya geçmek. Karşıdan karşıya geçmek.

Walk away with : Ön plana geçmek. Kolayca kazanmak. Yürütmek. Alıp götürmek. Araklamak. Çalmak.

Walk back : Yürüyerek geri dönmek.

Walk away from : Kolayca yenmek. Daha hızlı koşmak. Rahatça kazanmak. Rahatlıkla yenmek. Ucuz kurtulmak (kazadan). Kolayca geçmek.

Walk away lease : Kiralama dönemi sonunda kiralanan yatırımın kiraya verene devredildiği ve kiracının yatırıma sahiplik olanağının bulunmadığı finansal kiralama türü. krş. açık uçlu kiralama. Kapalı uçlu kiralama.

Walk file : Tek sıra yürümek.

İngilizce Walkway Türkçe anlamı, Walkway eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Walkway ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Catwalk : Geçit kalası. Dar bir yaya yolu. İki bina arasındaki köprü. Dar köprü. Podyum. İki binayı birbirine bağlayan köprü. Kediyolu. İskele.

Sidewalk : Yol kenarlarından yayalar için ayrılmış alan. Tretuvar. Bir yolun, sokağın kenarında yalnız yayaların geçmesine ayrılan, azıcık yükseltilmiş dar bölüm. Teretuvar. Yaya kaldırımı.

Track : Geçmek. Bir dingil üzerindeki iki tekerleğin orta düzlemleri arasındaki uzaklık. Parça. Ayağıyla içeri taşımak (çamur vb.). Keçiyolu. Kaydırmalı çekim. Gevşek yüzeyli toprakta çalışan araçların, birbirine oynakla bağlı parçalardan oluşan, zincire benzer yürüyüş takımı. Ses titreşimlerinin optik ses yolu üzerindeki resmi. tv. bir televizyon yayınında sesi oluşturan im. İzlemek. Koşu yolu.

Mall : Ağaçlı yol. Mesire. Tokmakla dövmek. Kapalı çarşı. Taşıtlara kapalı cadde. Dövmek. Alışveriş merkezi. Vurmak. Avm (alışveriş merkezi). Tokmaklamak.

Pathway : İzyolu. Patika yol. Petvey. Yaya geçidi. Metabolizmada bir maddenin diğerine dönüştüğü reaksiyonlar dizisi. Yol. Yolak. Metabolik yol. Keçiyolu.

Catwalks : İki binayı birbirine bağlayan köprü. Dar köprü. İki bina arasındaki köprü. İskele. Dar bir yaya yolu. Podyum. Kediyolu.

Pavings : Yol döşeme gereci. Kaplama. Taş döşeme. Yol döşeme. Yol kaplama. Asfaltlama. Yol yüzeyi.

Alleyways : Geminin yan kısımlarında bulunan geçit veya koridor. Binaları bağlayan geçit. Sokak arası. Dar yol.

Footways : Yaya geçidi. Yayageçidi. Keçiyolu. Yaya kaldırımı.

Lanes : Dar yol. Şerit. Kulvar. Yol şeridi. Rota. Keçi yolu.

Walkway synonyms : paseo, skywalk, promenade, footbridges, aisle, lane, alley, cavalcade, walkways, alleyway, banquette, path, boardwalk, pavements, footway, causeways, trail, footpath, pathways, sidewalks, trottoir, banquettes, areaways, flagging, paths, aisles, alleys, paving, canalis, gate, bab, areaway, pedestrian bridge.