Warpers türkçesi Warpers nedir

Warpers ingilizcede ne demek, Warpers nerede nasıl kullanılır?

Warper : Bükücü. Çözücü. Büken. Saptıran. Bozan. Çözgücü. Çözgü makinesi. Bozucu. Saptırıcı. Yün çözme tezgahı.

Warped : Eğri. Kambur. Sapık. Taraflı. Çarpık. Çarpılmış. Sapmış. Yamuk. Eğrilmiş. Sapkın.

Warped mind : Sapmış düşünce. Tuhaf düşünme yolu. Sapkın düşünce. Çarpık düşünce.

Becoming warped : Bükülmüş olma. Eğrilmiş olma. Deforme olma. Eğrilme. Bükülme. Biçimsizleşme. Çarpılmış olma.

Unwarped : Yamulmamış. Tarafsız. Eğrilmemiş. Bükülmemiş. Eğilmemiş.

Warp : Çarpılmak. Halat yapımında kullanılmak üzere ve çapına göre soğuk çekilerek veya haddelenerek yapılan, kesiti yuvarlak veya başka biçimde ürün. Doğru yoldan sapmak. Çarpıklık. Yamultmak. Palamarı çekerek hareket etmek. Çözgü. Arış. Eğrilik. Eğmek.

Warp the judgment : Yargı kararını saptırmak. Bir yargı kararını çarpıtmak. Bir hükmü çarpıtmak.

Warp threads : Çözgü ipliği.

Warp up : Alüvyonlu çökelti ile tıkamak.

Warpath : Savaşa gitme (kızılderili). Savaş yolu. Muharebeye veya savaşa benzer bir operasyona götüren yol (ilk olarak amerikalı yerli savaşçılar tarafından savaşa giderlerken kullandıkları rota için söylendi). Savaşa giden yol.

 

İngilizce Warpers Türkçe anlamı, Warpers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Warpers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Platform : Parti programı. Tasarı. Yüksekçe yer. Seki. Taraça. Tartışma ortamı. Rampa. Yayla. Alıcı ile alıcı yönetmeni ve yardımcısının yüksek görüş noktasında çalışabilmelerini sağlamak için yapılmış ayaklı, dört köşe, yüksekçe kürsü. Yüksek yarışlık.

Article : Yazı. (sözleşmede) madde. Eşya. Başçık. Parça. Sözleşmeyle bağlamak. Bir ölçüm sürekliliğinin çeşitli konumlarını dile getiren ve bir ölçme aracını oluşturan tutum yüklü tümce, anlatım ya da deyiş. Bent. Nesne. Fıkra.

Dissolvent : Eritici madde. Eritici. Çözücü madde.

Report : Borsada erteleme. Her tür konu üzerinde yapılan izleme, inceleme ve denetleme sonucunda düzenlenen belge. Rapor etmek. Borsa oyuncusunun vade sonunda fiyatının yükseleceğini beklediği bir taşınır değeri satın almak için parayı temin edemediği durumda, kendisi adına bu ödemeyi yapacak üçüncü bir kişiyi komisyon karşılığında devreye sokarak vade tarihini dolaylı olarak ertelemesi. Rapor sunmak. Rapor vermek. Bildirmek. Söylemek. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Rapor.

Credentials : Referans. Sicil. Vesika. İşinden ayrılan işçiye işveren tarafından verilen ve görevini iyi yaptığını belirten belge. İtimatname. Hüviyet vesikası. Kimlik. Güven mektubu. Tanıtma belgesi.

Disruptive : Yıkıcı. İşleri aksatan. Bölücü. Karışıklığa sebebiyet veren. Aksatan. Rahatsız edici. Parçalayıcı. Birliği bozan. Kargaşaya yol açan.

 

Endamaging : Zarar vermek. Yaralamak. İncitmek. Kötülük etmek. Hasara uğratma. Bozma. Leke sürme. Bozmak. Zayıflatmak.

Commercial instrument : Ticari enstrüman.

Papyrus : Papirus. Eski mısırlıların yazı kağıdı yapmak için özünden yararlandıkları bitki. bu bitkiden yapılan kağıt. bu kağıt üzerine yazılmış elyazısı. Papirüs el yazması. Papirüs ağacı. Papirüs.

Warpers synonyms : right of first publication, written document, political program, political platform, patent of invention, piece of writing, legal instrument, resolvers, distorters, disruption, expunger, resolve, resolution, specification, detractive, written report, invasive, flexor, bungling, source, resolver, curler, curlers, diverter, crooked, preamble, voucher, demolisher, certification, certificate, expungers, commercial document, deteriorating.

Warpers zıt anlamlı kelimeler, Warpers kelime anlamı

Straight : Kent. Yarış çizgisi. Düzlük. Uyuşturucu kullanmayan kimse. Düzgün. Düz hat. Düz çizgi. Düz. Eşcinsel olmayan kimse. Doğru.