Willow family türkçesi Willow family nedir

  • Söğüt familyası.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Söğütgiller.
  • Yapraklan kılıçsı, baklava dilimli, kalpsi ayalı, genellikle almaşlı dizilişte, çiçekleri tek eşeyli ve brakteli, taç yaprakları olmayan, meyveleri kapsül tipi, yaprak döken ağaç ya da çalı şeklindeki bitkiler.

Willow family ingilizcede ne demek, Willow family nerede nasıl kullanılır?

Willow : Hallaç makinesi. Söğütgiller (salicaceae) familyasından, çok değişik yaprakları olabilen, çiçekleri tek eşeyli, taç yaprakları olmayan, kapsül tipi meyveleri olan, ülkemizde 23 türle temsil edilen, yaprak döken, ağaç ya da çalı yapısındaki bitkiler. Söğüt. Kriket sopası. Açma makinesi. Sorkun. Pamuk temizlemek. Gökçeağacı. Hallaç makinesi ile atmak.

Family : Soy. Erkeğin ve kadının çocuklarıyla oluşturdukları, iş bölümüne dayalı, küçük (çekirdek) ve büyük ya da dar ve geniş aile gibi tipleri olan toplumsal ve ekonomik temel birlik, a. bk. büyük aile, küçük aile. Şecere. Küme. Evlilik ve kan bağına, başka deyişle karı-koca, ana-baba-çocuklar, kardeşler vb. arasındaki ilişkilere dayalı olan bir toplum çekirdeği. Çocuklar. Fasile. Familya. Canlı organizmaların sistematik sınıflandırılmasında benzer cinslerin bir araya gelmesiyle oluşan kategori, familya. Canlıların sınıflandırılmasında benzer cinslerin meydana getirdiği grup anlamında kullanılan terim.

 

Willow herb : Yakıotu.

Willow tree : Söğüt ağacı.

Willow warbler : Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, ötleğengiller (sylviidae) familyasından, uzunluğu 12 cm kadar olan, sırtı kül rengi yeşil, karnı kül rengi sarı olan, avrupa ve sibirya'nın ova ve dağlarında yaşayan, bütün türkiye'de göç esnasında görülen göçmen bir tür. Söğüt ötleğeni. Söğütbülbülü. Söğüt bülbülü.

Willowed : Sorkun. Kriket sopası. Açma makinesi. Gökçeağacı. Hallaç makinesi ile atmak. Söğüt. Açıcı. Pamuk temizlemek.

İngilizce Willow family Türkçe anlamı, Willow family eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Willow family ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A protein : Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini.

Acacia : Salkım ağacı. Arap zamkı. Akasya sakızı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Mimoza. Akasya.

Abiotic factor : Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Abiyotik faktör.

 

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

A cells : Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abiotic environment : Abiyotik ortam. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Cansız çevre. Abiyotik çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

A site : A yeri. Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Aardvark : Borudişli. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yerdomuzu. Karınca yiyen. Yer domuzu.

Willow family synonyms : abo blood groups system, abductor muscle, abramis zone, abambulacral area, aardvarks, aardwolf.