Windmills türkçesi Windmills nedir

  • Rüzgar gülü.
  • Fırıldak.
  • Yeldeğirmeni.
  • Yeldeğirmenleri.

Windmills ile ilgili cümleler

English: It doesn't matter where you go in Holland, you'll see windmills.
Turkish: Hollanda'da nereye gidersen git farketmez, yel değirmenlerini göreceksin.

Windmills ingilizcede ne demek, Windmills nerede nasıl kullanılır?

Fight windmills : Don kişotluk yapmak. Yeldeğirmenlerine karşı savaşmak.

Tilt at windmills : Değirmenlere karşı savaşmak. Yeldeğirmenleriyle savaşmak. Don kişotluk yapmak. Yeldeğirmenlerine saldırmak. Hayali düşmanlarla savaşmak. Donkişotluk yapmak. Yeldeğirmenlerine karşı savaşmak.

Tilted at windmills : Hiçbirşey için dövüşme. Boşa harcanmış enerji. Yeldeğirmenlerine mızrakla saldırma.

Windmill : Fırıldak. Yeldeğirmeni. Rüzgar gülü. Rüzgar jenaratörü. Yel değirmeni.

İngilizce Windmills Türkçe anlamı, Windmills eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Windmills ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Generator : İmbik. Ana nota. Genel biçimde tanımlanmış bir işe ilişkin olarak önceden hazırlanmış bir çatıdan yararlanarak, kullanıcının belirlediği parametrelere göre, onun özel gereksemelerini karşılar nitelikte bir izlence üreten herhangi bir yordam. Şarj dinamosu. Dinamo. Jeneratör. Üreteç. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Üretken. Üreten kimse veya şey.

 

Cocks : Lider. Ot yığını. Horoz. Saman yığını. Erkek av kuşu. Musluk. Zırva. Önder. Martaval.

Wind rose : Rüzgargülü. Bir haritada bulunan ve rüzgarların yönü ve şiddetini belirten sembol.

Ventilator : Ventilatör. Nefeslik. Teneklendirme jüyesi. Kontrollü solunum cihazı. Yelvuran. Aspiratör. Vantilatör. Havalandırma aygıtı. Yelletke. Madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Spinner : İpekböceğinin ip üreten organı. Zoka. İp eğirici. Uçak pervanesinin göbeğine konulan kapak. Eğiren kimse. İğ. Eğirici. Çevirici. Örümcek.

Whirligig : Fırıldak gibi dönmek. Topaç. Atlı karınca. Dönme. Geçme (olaylar). Deveran. Atlıkarınca.

Pirouette : (bale) parmak ucunda dönmek. Parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş yapma. Bir atın üstünde göstericinin kendi ekseni çevresinde hızla dönerek, ayakları üzerine düşmesi. Tek ayak üzerinde dönmek. Topaç. Tek ayak üzerinde fırdolayı dönme. (balede) tek ayak üzerinde dönüş. Yerinde dönüş. Tek ayak üzerinde dönüş.

Blade : Kılıç kullanmakta usta kimse. (kesici şeyde) ağız. Laubali tip. Yalım. Uzun yaprak. Kılıçoyunu savutlarında, boyları ve kesitleri savutun özelliğine göre değişik olan, balçakla (çelgilik) uç arasındaki bölüm. Bıçak ağzı. Sulu tip (argo terim). Kılıç.

Vanes : Çark kanatları. Valf. Kanatçık. Tüyün yumuşak kısmı. Yeldeğirmeni kanadı. Pervane kanadı. Yelkovan.

Spinning top : Hanukah (ışık bayramı) oyunlarında kullanılan bir oyuncak. Çevirme oyuncağı.

Windmills synonyms : pinwheel, milling machinery, whirligigs, roses, weathercock, vane, hanky panky, compass rose, rose, spinners, windmill, compass card, mill, weathercocks, aerogenerator, weather vane, grinder, cock, wind generator, turnbuckle, peg top, wind vane.