Wrangling türkçesi Wrangling nedir

Wrangling ingilizcede ne demek, Wrangling nerede nasıl kullanılır?

Wrangle : Hırlaşmak. Tartışmak. Kavga etmek. Ağız kavgası yapmak. Dalaşmak. Ağız dalaşı yapmak. Ağız dalaşı. Atışmak. Gürültülü tartışma. Münakaşa etmek.

Wrangled : Dalaşmak. Münakaşa ederek elde etmek. Kavga etmek. Ağız kavgası yapmak. Tartışmak. Birbirini yemek. Çekişmek. Sığır veya atlara bakmak (kovboy). Münakaşa etmek. Atışmak.

Wrangler : Tartışmacı. Matematik bölüm birincisi (cambridge). Sığır çobanı. Kavga eden. Kavgacı. Kovboy. Sığırtmaç (amerikan ingilizcesi). Sığırtmaç. Sığır çobanı (amerikan ingilizcesi).

Wranglers : Kovboy. Kavga eden. Tartışmacı. Sığırtmaç (amerikan ingilizcesi). Kavgacı. Sığır çobanı (amerikan ingilizcesi). Sığır çobanı. Sığırtmaç. Matematik bölüm birincisi (cambridge).

Wrangles : Atışmak. Münakaşa ederek elde etmek. Münakaşa etmek. Dalaşmak. Çekişmek. Kavga etmek. Sığır veya atlara bakmak (kovboy). Tartışmak. Hırlaşmak. Ağız kavgası yapmak.

İngilizce Wrangling Türkçe anlamı, Wrangling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wrangling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Spar : Tartışma. Kanat ana kirişi. Atışmak. Ağız kavgası etmek. Direk. Münakaşa etmek. Seren. Boks maçı. Boks yapmak.

Affraying : Dövüş. Dalaş. Gürültü. Arbede.

Bicker : Titreşmek. Ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak. Önemsiz bir şey için kavga etmek veya tartışmak. Şırıldamak. Pırıldamak. Atışmak. Titremek. Münakaşa etmek. Didişmek.

Feud : Kan davası. Anlaşmazlık içinde olmak. Kin. Düşmanlık. Kan gütmek. Tımar. İhtilaflı olmak. Kan davasını sürdürmek.

Brawling : Kavgacı. Bağırarak tartışma. Huzur bozma. Kavga eden.

Wrangle : Atışmak. Hırlaşmak. Ağız kavgası yapmak. Münakaşa ederek elde etmek. Gürültülü tartışma. Münakaşa etmek. Sığır veya atlara bakmak (kovboy).

Bandies : Yumruklaşmak. Ağız dalaşı yapmak. Verip veriştirmek. Çarpık bacaklı. Eğri. Öte beriye vurmak. Atışmak. Sağa sola atmak (tenis). Lafa laf koymak.

Blowups : İnfilak. Fotoğraf büyütme. Büyültme. Öfke patlaması. Patlama. Tepesi atma. Agrandisman. Şişirilebilen.

Argues : İddia etmek. Karşı gelmek. İleri sürmek. Çekişmek. Görüşmek. Savunmak. -e belirti olmak. İtiraz etmek. İkna etmek. Becelleşmek.

Broil : Et kızartmak. Tavuk kızartmak. Izgara. Pişmek. Çok sıcak olmak. Gürültü. Tartışma. Balık kızartmak. Kızartmak.

Wrangling synonyms : altercate, scrap, bargaining, affrays, brawl, quarrels, altercation, argue, scramble, feuding, argufy, bickered, feuded, go at it hammer and tongs, fallen out, quarrel, bickers, brawled, fall out with, fall foul, sparred, broils, quarreller, mess with, haggle, haggling, wrangled, brawls, argufying, barney, feuds, bust up, arguing.