Youngster türkçesi Youngster nedir

Youngster ile ilgili cümleler

English: I began to sing when I was a youngster.
Turkish: Delikanlı iken şarkı söylemeye başladım.

English: One of the youngsters screamed.
Turkish: Gençlerden biri çığlık attı.

English: One of the youngsters tripped and fell.
Turkish: Gençlerden birinin ayağı takıldı ve düştü.

Youngster ingilizcede ne demek, Youngster nerede nasıl kullanılır?

Youngsters : Yavru. Çocuk. Delikanlılar. Gençler. Delikanlı.

Kick off for youngsters project : Başlama vuruşu projesi. Avrupa birliği istihdamı teşvik tedbirleri topluluk programı çerçevesinde rosetta planı’nın bir parçası olarak çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı avrupa birliği koordinasyon dairesi başkanlığı ve türkiye iş kurumu genel müdürlüğünce ortaklaşa yürütülmekte olan, belçika hükümeti ve sosyal taraflarının da desteği ile 2005 yılı sonu itibariyle başlatılan proje.

Youngstown : Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri. Ohio'da (abd) bir şehir. Ohio eyaletinde şehir. Ohio'da bir şehir.

Youngs construction : Kırıcılıkları değişik iki ortam arasındaki yuvarsal bir sınır yüzeyini geçen ışınlar için bir çizim yöntemi. Young çizimi.

Youngs : Gençlik. Hayvan yavrusu. Döl. Yeni. (hayvan) yavru. Gençler. Taze. Genç. Küçük.

 

Young bird : Kuş yavrusu. Yavru kuş.

Young audience : Genç seyirciler kalabalığı. Genç yaşta çocuklardan oluşan seyirciler. Genç seyirciler.

Young and old : Herkes. Genç yaşlı. Yediden yetmişe herkes. Her yaştan insan. Gençler ve yaşlılar.

Young animals : Yavru. Balak.

Young buffalo calf : Manda yavrusu. Malak.

İngilizce Youngster Türkçe anlamı, Youngster eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Youngster ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fellers : Şahıs. Sevgili. Adam. Arkadaş. Koca.

Cuss : Herif. Lanet. Küfretmek. Tip. Huysuzluk. Adam. Sövmek. Küfür.

Bambino : Bebek. Bebek (italyanca).

Chick : Civciv. Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmış yavrusu. Güzel kız. Cücük. Kız. Fıstık. Parça. Cüce.

Stripling : Genç delikanlı.

In petticoats : Yaşı küçük (bir kız ile ilgili).

Cracker : Çatapat. Kraker. Patlangıç. Fıstık. Artist gibi kız. Gevrek. Kırma makinesi. Kırıcı. Bisküvi.

Bairn : Çocuk (isk.).

Kid : Arkadaşlar. Ufaklık. Kandırmak. Oğlak. Küçük. Küçük çocuk. Şaka yapmak. Takılmak. Velet.

Conceited pup : Züppe.

Youngster synonyms : juvenile person, poster child, child's body, piccaninny, infant prodigy, street child, feller, babies, tyke, imp, nipper, blighters, chappie, garcons, small fry, scalawag, little, minor, wonder child, bantling, fosterling, buster, child prodigy, scallywag, offsprings, adolescent, sapling, offspring, juveniles, saplings, silly, gent, cubs.

Youngster zıt anlamlı kelimeler, Youngster kelime anlamı

Adult : Biyoloji, eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Reşit. Oluşmuş, gelişimini tamamlamış. bir böceğin olgun, seksüel olarak etkin, genellikle kanatlı son gelişim evresi. Ergin. Organizmaların eşeysel olgunluğa erişmiş olması; eşey organlarında eşey hücrelerinin olgunlaşarak çalışmaya başlaması. Normal olarak seyahat hizmetlerine tam ücret ödemesi gereken kişi. Bedensel, ruhsal ve duygusal bakımdan olgunluğa erişmiş olan kimse. yasaların belirttiği belli bir yaşı aşmış olup toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç insan. Büyümüş. Erin. Erişkin.

 

Youngster ingilizce tanımı, definition of Youngster

Youngster kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A youngling. A lad. A young person.