Zırhlı başlılar nedir, Zırhlı başlılar ne demek

Zırhlı başlılar; bir hayvan bilimi terimidir.

  • Omurgalı hayvanlardan amfibyumların bir takımı

Biyoloji'deki anlamı:

(Yun. stegos: dam; kephale: baş) İki yaşamlılar (Amphibia) sınıfından, vücutları semender biçiminde, kuyrukları olan, Paleozoik ve Mezozoik devirlerde yaşamış ve bugün soyları tükenmiş olan bir takım.

Almanca'da Zırhlı başlılar ne demek?:

panzerlurche

Zırhlı başlılar anlamı, tanımı:

Zırhlı : Büyük bir bölümü mermilere ve uçak bombalarına karşı bir zırhla korunmuş, genellikle büyük tonajlı açık deniz gemisi. Zırh giymiş veya zırh kaplanmış.

Zırh : Savaş gemilerinin veya bazı araçların dışına kaplanılan çelik levha. Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi. Herhangi bir yeri, aracı vb.ni kuvvetlendiren, zararlı etkilerden koruyan özel madde.

Başlı : Başı olan.

Omurga : Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas. Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi.

Hayvan : Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık.

 

Amfibyumlar : Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşamlı omurgalılar sınıfı.

Takım : Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. Takım elbise. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Sigara ağızlığı. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik.

Bir : Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Sayıların ilki. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Sadece. Tek. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Aynı, benzer. Bir kez. Eş, aynı, bir boyda. Beraber.