Üven nedir, Üven ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Zeytin tanesi iriliğinde kara ve buruk tatda bir çeşit erik.

Tektırnaklı hayvanların kanını emen iri sinek.

Üven anlamı, tanımı

Üvendere : Çiftçinin hayvanları yürütmek için kullandığı ucu çivili değnek, üvendire

Üvenik : Avlu.

Üvenlenmek : Ürpermek.

Üventere : Çiftçinin hayvanları yürütmek için kullandığı ucu çivili değnek, üvendire.

Üvendire : Çifte koşulan öküzleri yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder.

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Zeytin : Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 metre yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea). Bu ağaçtan yapılmış, bu ağaçla kaplanmış. Bu ağacın tazeyken yeşil, sonradan kararan, yüksek besin değeri taşıyan yağlı meyvesi.

 

Sinek : Çift kanatlılardan, birtakım uçucu böceklerin genel adı. İskambil kâğıtlarının siyah renkte yoncayı andıranı, ispati.

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Buruk : Burulmuş olan. Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse). Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi. Tadı kekre olan (meyve).

Çeşit : Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev. Türlü. Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.

Sine : Göğüs. Gönül, yürek. Bağır, iç.

Tane : Herhangi bir sayıda olan şey, adet. Çekirdekli küçük meyve. Bazı bitkilerin tohumu.

Zeyt : Zeytinyağı.

Kanı : İnanç, düşünce, kanaat.

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Emen : Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur.

Buru : Sancı, buruntu.

Erik : Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica). Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi.

Diğer dillerde Ütopik sosyalizm anlamı nedir?

İngilizce'de Ütopik sosyalizm ne demek ? : utopian socialism