Inhabited world türkçesi Inhabited world nedir

  • İlk ve ortaçağlarda, insanların yeryüzünde yerleşip yaşayabildikleri alanlar için kullandıkları terim.
  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Yerleşilmiş yer.

Inhabited world ingilizcede ne demek, Inhabited world nerede nasıl kullanılır?

Inhabited : Oturulan. Meskun. İskan edilmiş. Yerleşilen. Mekün. İçinde insanlar yaşayan. Yaşanılan. İskan edilen.

World : Arz. Yeryüzü. Alem. Cihan. Diyar. Hayat. Dünya. Toplum. Evren. Sömürgeci devletlere, genel olarak günümüz dünyasındaki büyük güçlere karşı uluslararası düzeyde aralarında bir ölçüde dayanışma gerçekleştirmiş bulunan asya, afrika, güney amerika'nın geri kalmış devletlerinin tümü.

Inhabited place : Mesk-n mahal.

A trip around the world : Dünya turu.

Afterworld : Bütün dinlerle halk inançlarında varolduğu saptanan, toplumlara göre yer altında, yer üstünde, gökte, deniz altında, çok ırakta olmak üzere bulundukları yer değişen, ölülerin yaşadığı evrensel ikinci dünya. bk. ölüm. Cennet. Öbür dünya. Ölümden sonraki dünya. Ahret. Öteki dünya.

Against the world : Her şeye karşı. Dünyaya karşı. Herkese karşı.

İngilizce Inhabited world Türkçe anlamı, Inhabited world eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Inhabited world ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Agricultural production : Tarım üretimi. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi. Taze meyve. Tarımsal üretim. Sebze. Zirai üretim. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi.

Ageing of the population : Doğumların azalması, sağlık koşullarının ve sağlıkbilimsel denetim ve bakımın ileri düzeye ulaşması sonunda ortalama yaşın büyümesi nedeniyle bir ülke ya da bölge nüfusunda yaşlı kişiler oranının artması. Nüfus yaşlanması.

Agricultural co operative : Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık. Tarım kooperatifi.

Altimetric profile : Büyük ölçekli haritalarda, eşyükselti eğrilerinden yararlanarak, istenilen iki nokta arasında yeryüzü biçimlerini ve içyapısını gösteren yandan görünüş. Kesit.

Abrasion platform : Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey. Dalga aşındırması düzlüğü. Dalga aşındırma düzlüğü.

Agrarian geography : İnsan coğrafyasının, tarımsal çalışma koşullarını, çeşitli iklim bölgelerinin ana tarımsal ürünlerini ve bunların o ülke ya da ülkeler ekonomisindeki yerini inceleyen bölümü. Tarım coğrafyası.

Alluvial deposit : Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakılların karışımıyla oluşan yığın. Lığ. Alüvyon.

Aluvial coast : Genellikle alçak kıyılarda, dalga ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları birikinti düzlüğü. Lığ yığıntılı kıyı.

 

Afforestation : Orman yetiştirme. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Bir bölgenin ağaçlandırılması. Ormanlaştırma. Ağaçlandırma.

Agricultural specialisation : Herhangi bir bölgede, yetişme koşulları ve tecim olanaklarının çok elverişli olması nedeniyle, tarımsal girişimlerin bir ya da birkaç ürüne dayandırılması yöntemi. Tarımsal özelleştirme.

Inhabited world synonyms : aboriginal population, aluvial terrace, air route, abandoned meander, adventife cone, age pyramid.