Adal nedir, Adal ne demek

Adal; İsim olarak kullanılan bir sözcüktür.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Erkek dana.

Adal isminin anlamı, Adal ne demek:

“Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir isim. Adal ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

Adal ile ilgili Cümleler

  • Bu olayda adaletin olduğunu sanmıyorum.
  • Bush yeryüzünde adaleti tesis etmek Allah tarafından gönderildiğini düşünüyor.
  • Adalet karşısına çıkarılmanı istiyorum.
  • Adalet komünizmde mi sağlanır?
  • Virgilius mahkemeye gitti ve onu soymuş olan erkeklere karşı imparatordan adalet istedi.
  • O, adalet istiyor.
  • Sana adaletsiz bir biçimde davranıldı.
  • Onlar adalet istiyor.
  • Sosyal adalet savaşçılarından bıkıyorum.
  • Adalet dediğin nedir ki aynı zekaya sahip olmayan insanlara aynı imkanları sunmak mıdır adalet?
  • Adalet istiyorsun, değil mi?
  • Adaleti engelliyorsun.
  • Bizim adalete ihtiyacımız var.

Adal ile ilgili Atasözü veya Deyim

adalet dağıtmak : kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.

adalete teslim etmek : sanığı, adalet işleriyle uğraşan kuruluşa götürmek.

adalete teslim olmak : sanık, adalet işleriyle uğraşan kuruluşa gidip hakkında gerekli işlemin yapılmasını istemek.

adaletine sığınmak : birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek.

Adal anlamı, kısaca tanımı

Adal koyunu : Kuzey Etiyopya’nın Dancalia bölgesinde bulunan, açık kahverengi ancak genellikle koyu kahve veya alaca renkte, boynuzsuz, küçük kulaklı, etçi bir koyun ırkı, Adali koyunu, Afar koyunu

 

Adala : Manisa ilinde, Adala nahiyesine bağlı bir yer.

Adalamak : Münakaşa etmek, tartışmak. Bir yerin etrafı yağmur sulariyle dolarak ada haline gelmek.

Adalan : Ün kazanan, ünlü, tanınmış.

Adalar denizi : [Bakınız: Ege denizi].

Adalet buyruğu : Yönetimleri altındaki halkın ezilmemesi için, valilere, sadrazamca yazılan buyruk.

Adalet genelgesi : Osmanlı ülkelerinde yasaların egemen olması ve bir haksızlığa düşülmemesi için zaman zaman, padişahlarca çıkarılan genelge.

Adalet ve adaletsizlik : Toplumsal olayların değişik aktöresel nitelikleri, bk. adalet, adaletsizlik.

Adaletsizce : Adaletsiz bir biçimde.

Adalettin : Dinin adaleti.

Adaleyleği : Uzun, biçimsiz nesneler için.

Adalıkuzu : Ankara şehrinde, Güdül belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Adali koyunu : Adal koyunu.

Adalya : Antalya.

Avrupa birliği adalet divanı : Roma Anlaşması'nda yer alan hükümlerin yorumlanması, uygulanması ve bunlardan doğabilecek sorunların hukuka uygun bir biçimde çözümlenmesi amacıyla kurulmuş Avrupa Birliği’nin yargı organı.

Avrupa toplulukları adalet divanı : Kurucu antlaşmaların yorumlanması ve uygulanmasında hukuka uygunluğu sağlayan Anayasa Mahkemesi niteliğindeki Avrupa Birliği yargı organı.

İktisadi adalet : Yasaların, hükümetlerin ve kurumların iktisadi etkinliklerde belli gruplara veya kişilere ayrıcalık tanımaksızın herkese eşit ve adil olması gerekliliği. Uluslararası finans kuruluşları, çok uluslu şirketler ve gelişmiş ülkelerin güçlerinin azaltılarak dünya iktisadi güç dengesinin daha eşitlikçi ve adil hale gelmesi gerekliliği.

 

Kızıl adalar : İstanbul'un güneyindeki dokuz adanın topluca adı: Beyadası ya da Büyükada (Prikipos-Megale Demonesia), Heybeliada (Halkis-Demonios), Burgazadası (Antigone), Kınalıada (Proti), Tavşanadası, Sedefadası, Sivriada, Yassıada, Kaşıkadası (Pide).

Prens adaları : Marmara'da, İstanbul güneyindeki sıra adalara topluca verilen ad.

Vergi adaleti : Vergi yükünün mükellefler arasında dengeli ya da haklı sayılan bir biçimde dağıtılması ilkesi.

Vergide adalet ilkesi : Vergide eşitlik ilkesi ve vergide genellik ilkesinin birlikte sağlanmasını öngören vergileme ilkesi.

Adalar : İstanbul iline bağlı ilçelerden biri.

Adale : Kas.

Adaleli : Kaslı.

Adalesiz : Kassız.

Adalet : Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.

Adalet kapısı : Hak ve hukukun aranacağı yer.

Adalet mahkemesi : Adliye mahkemesi.

Adalet örgütü : Adliye teşkilatı.

Adalet sarayı : Mahkemelerin bulunduğu büyük yapı.

Adaletli : Adil.

Adaletlilik : Adaletli olma durumu.

Adaletsiz : Adalete aykırı düşen (şey). Adaleti olmayan (kimse).

Adaletsizlik : Adalete aykırı olma durumu.

Adalı : Ada halkından olan (kimse).

Sosyal adalet : Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi vb. birtakım ölçülerin fırsat eşitliği çerçevesinde dikkate alınmasıyla sosyal alanda sağlanan denge durumu.

Diğer dillerde Adaktili anlamı nedir?

İngilizce'de Adaktili ne demek ? : adactylia