Add on türkçesi Add on nedir

  • Aksesuar.
  • Eklenen.
  • Bindirmek.
  • Eklemek.
  • Ekstra ücret.
  • (bilgisayar)performansını artırmak için bilgisayar eklenen parça.
  • Üzerine ekleme.
  • Bir şeye ekstra olarak eklenmiş olan eşya.
  • İlave.
  • Ekleme.
  • Ek ücret.
  • Üzerine eklemek.
  • Eklenmiş olan bir şey.
  • Ek.
  • Tamamlayıcı.

Add on ile ilgili cümleler

English: If you add one hundred to one thousand, you get eleven hundred.
Turkish: Eğer 100 ile 1000'i toplarsanız, 1100'ü elde edersiniz.

Add on ingilizcede ne demek, Add on nerede nasıl kullanılır?

Add : İlave etmek. Neticelenmek. Ekleme yapmak. Ekleme. Artırmak. Toplamak. Sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Aşınma payına bağlı yeni bir varlık biriminin, işletme varlığına eklenmesi, ya da varlık içindeki bir birimin yeniden yapım özelliğiyle genişletilmesi. Karıştırmak. Çalmak.

On : Çakırkeyif. Civarında. İle. Üzerinde. Esnasında. Yönünde. Devrede. Giyilmiş. De.

Add on card : Bilgisayarda özel yuvaya konulan ve kapasitesini geliştiren elektronik kart. Eklenti kart.

Add on cooler : Ek soğutucu.

Add on device : Eklenir aygıt. Ekli aygıt.

Add on memory : Eklenebilir bellek.

Add on interest loan : Faiz miktarının tekrar ödeme zamanında ödenen borç. Eklenen faiz borcu.

İngilizce Add on Türkçe anlamı, Add on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Add on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Ornament : Süslemek. Süs. Süs eşyası. Bezeme. Temelinde dinsel-büyüsel inançlar; kişinin kendini saydırma ve toplumsal yerini belirleme isteği; zenginlik, cinsel istek uyandırma vb. nedenlerle sırasında birtakım acılara da katlanarak gövdenin belli yerlerinin doğal biçimini ve görüşünü türlü yollarla değiştirme ya da iyice belirtme; bu amaçla incik boncuk takınma, boyalar sürünme ve giyinme, a. bk. diş biçimini değiştiririn, dövmecilik, gövde sakatlama, kafatası biçimini değiştirim, yarayla bezenim. Takı. Süsleme. Gurur kaynağı. Tezyinat.

Annexations : Topraklarına katma. Müsadere. İlhak. Katılan arazi. Bir taşınmazın diğer bir taşınmazla birleştirilmesi. Katma.

Get on : Binmek. Giymek. Trene binmek. Otobüse trene veya uçağa binmek (örneğin, o trene 40 dakika önce bindi). Geçinmek. Otobüse binmek. Ayrılıp gitmek. Binmek (otobüs veya tren veya uçağa). İlerlemek. Kötü gitmemek.

Intercurrent : Başka hastalığa karışan. Arasında olan. İnterküran.

Extra charge : İlave şarj. Ekstra masraf. Ekstra şarj.

Accretes : Katılımlarla büyümek. Artmak. Yapışmak. Büyümek. Birleşmek.

Add : Ekleme yapmak. Uzatmak. Sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Karıştırmak. Resim seçiciye, belli bir alıcıdan gelen resmi, başka bir alıcıdan gelen resme bindirmesi için verilen komut. (bindirilecek resmi veren alıcının sayısı belirtilerek "üçü bindir!, biri bindir!" biçiminde söylenir). Çalmak. Aşınma payına bağlı yeni bir varlık biriminin, işletme varlığına eklenmesi, ya da varlık içindeki bir birimin yeniden yapım özelliğiyle genişletilmesi. Neticelenmek. Katmak.

 

Clashed : Çarpışmak. Çarpışma. Uyuşmamak. Mücadeleye girişmek. Çarpmak. Birbirine gitmemek. Çatırdamak. Uymamak. Çatışmak.

Attachments : Bağlılık. Haciz. Alaka. İlgi. Ekler. Parça. Sevgi. Dostluk.

Add on synonyms : extra fee, accessory, addend, agglutinations, embarks, affixing, accreted, adjoins, addenda, fringe benefit, accessioning, property, fixture, complementary, accrete, appendant, embarked, add to, ornaments, affixes, addition, accessional, attachment, additive, accretion, subsidiary, integrant, annexation, append, embark, clashes, accessories, additional charge.