Adequateness türkçesi Adequateness nedir

Adequateness ingilizcede ne demek, Adequateness nerede nasıl kullanılır?

Inadequateness : Kifayetsizlik. Bozukluk. Ehliyetsizlik. Tatmin etmeme durumu. Etkili olmama durumu. Eksik olma durumu. Bozuk olma durumu. Kusurlu olma durumu. Etkin olmama durumu. Ehli olmama durumu.

Adequate compensation : Yeterli tazminat. Uygun geri ödeme. Yeterli mükafat. Uygun zarar bedeli.

Adequate consideration : Yeterli oranda düşünme. Yeterli derecede düşünme. Yeterli oranda karşılığını vermek. Yeterli tazminat. Yeterli ivaz veya bedel.

Adequate definition : Kabul edilebilir açıklama. Yeterli tanımlama.

Adequate remedy : Yapılmış zarar için yeterli tazminat. Uygun çözüm yolu.

Adequate : Münasip. Ehven. Yeter. Yeterli. Uygun. Kafi. Elverişli. Kifayetli.

Inadequate instrument : Yetersiz araç. Ölçüye vurulan konuda bireyler ya da nesneler arasındaki gerçek ayrımların yanı sıra içerdiği sınarların niteliğine bağlı değişkenliği de yansıtan ya da güvenilir ve geçerli ölçümler yapamayan ölçme aracı.

Adequately : Layığı veçhile. Yeterince. Yeteri kadar. Layıkıyle. Yeterli. Yeterli şekilde. Yeterli olarak. Layıkıyla. Yeterli derecede. Yeterli düzeyde.

Be adequate : İhtiyacı karşılamak.

Adequate sample : Uygun örnek. Bir pazarlama araştırmasında yeter nitelik ve ölçüde alınan örnek. Yeterli örneklem. Uygun numune.

 

İngilizce Adequateness Türkçe anlamı, Adequateness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Adequateness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adaptation : Tiyatro için hazırlanmış bir yabancı oyunu, yöresel koşullar gözönüne alınarak uygun biçimde kendi diline çevirmek, çıkartmalar ve eklemeler yapmak. örn. moliere'in scapin'in dolapları'nın ayyar hamza'yı çevrilmesi. bir romanı ya da öyküyü sahne içinde yeniden düzenleme, derleme. Uyarlanma. İntibak. Uyarlama. İnsanın örgensel bakımdan doğal ve toplumsal çevre koşullarına tepki gösterdikten sonra bozulan dengenin yerine yenisinin oluşması. Satnislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun, erişmek istediği ereği düşünerek, canlandıracağı hareketleri tam anlamıyla değerlendirebilmek için duruma kendini uydurması. duruma uyma, oyuncunun karşısındaki oyuncuya ve başka engellere göre saptanır. bunun için de «nasıl?» sorusunu sorar. Gözün, görme alanının ışıklılık ya da renk koşullarına alışması. bu alışmanın sonunda varılan durum. ışıklılığın birkaç cd/m² ‘den çok ya da büyüklüğün yüzde birinden az olmasına göre aydınlığa uyma (alışma) ya da karanlığa uyma (alışma)-dan söz edilir. Adaptasyon. Alıntı.

Competences : Ehliyet. Kifayet. Liyakat. Yetki. Beceri. Geçinip gidecek kadar gelir. Hak. Yeterlik. Yetenek.

Effectuality : Etkililik. Kullanışlılık. Fonksiyonellik. Tesirlilik. İşlevsellik. Etkinlik. Yararlılık.

Heartiness : Sıcak kalplilik. Sağlıklı olma. Samimiyet. İyi niyet. İçtenlik.

 

Accordance : Bağdaşım. Uzlaşma. Ahenk. Anlaşma. Uygun olma. Uyum. Mutabakat. Uyumluluk. Verme.

Spiritedness : Canlılık. Şevk.

Quickness : Hızlı olma. Çabukluk. Hassaslık. Anlayışlılık. Tezlik. Hız. Canlılık. Sürat. Çeviklik. Kolay sinirlenme.

Vigor : Güç. Canlılık. Enerji. Dinçlik. Kuvvet. Yaşama gücü. Coşku. Yürürlük. Fiyat saptama.

Vigours : Gayret. Canlılık. Dinçlik. Kuvvet. Yürürlük. Coşku. Enerji. Güç. Yaşama gücü.

Unequal : Yeterli seviyede olmayan. Haksız. Yetersiz. Farklı. Eşit olamayan. Düzeysiz. Oransız. Düzensiz. Eş olmayan. Eşit olmayan.

Adequateness synonyms : healthiness, raciness, equal, adaptations, effectivity, vitality, acceptability, sufficiencies, vigors, fitness, accordancy, vigour, inadequate, proficiencies, eligibleness, liveliness, qualification, agreeableness, adequacy, competence, appositeness, satisfactoriness, proficiency, adequate, vitalities, advisableness, agreement, crispness, advisability, abidance, agreeability, adequacies, sufficiency.

Adequateness zıt anlamlı kelimeler, Adequateness kelime anlamı

Inadequacy : Yetersiz kapasite veya kullanımdan doğan masraf veya zarar. Yetersizlik. Bir ölçme aracı ya da bir gözlem evreninin sayıca elverişsiz büyüklükte olması. Eksiklik. Kifayetsizlik. Noksanlık.

Adequate : Elverişli. Uygun. Kafi. Yeterli. Ehven. Münasip. Yeter. Kifayetli.

Unsatisfactoriness : Yetersizlik.

Adequateness antonyms : inadequate.

Adequateness ingilizce tanımı, definition of Adequateness

Adequateness kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Adequacy. Suitableness. The quality of being adequate. Sufficiency.