Aether türkçesi Aether nedir

  • Eter.
  • Lokman ruhu.
  • Hava.
  • Eskiden beri uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek bir madde.
  • Esir.
  • Gökyüzü.
  • Lokmanruhu.

Aether ingilizcede ne demek, Aether nerede nasıl kullanılır?

Aethereally : Eterik olarak. Ruhani olarak. Narin bir şekilde. Çok hafif olarak.

Aethers : Lokmanruhu. Hava. Eter. Gökyüzü. Eskiden beri uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek bir madde. Lokman ruhu. Esir.

Aethimizol : Yapısında ksantin çekirdeği bulunan ve uyarıcı olarak kullanılan bir ilaç. Atimizol.

Hypaethral : Damsız. Açık havada. Çatısız. Açık hava. Üstü açık. Açık havada olan.

Metaethics : Metaetik. Felsefenin temel görevinin, dilin mantıksal analizi veya kavram çözümlemesi olduğunu öne süren analitik felsefenin etik alanındaki tavrı ve yaklaşımını ifade eden, normatif etik kurallar koyma yerine ahlaki durumları analiz etmeyi ve içyüzünü incelemeyi savunan etik görüş, analitik etik, eleştirel etik.

Aetiological dite : Nedenli saga. Konusuna giren nesne ya da olaylarla ilgili açıklamalarda bulunan saga türü. bk. saga. krş. doğa sagası.

Aetiodite : Nedenli saga. Konusuna giren nesne ya da olaylarla ilgili açıklamalarda bulunan saga türü. bk. saga. krş. doğa sagası.

Tetraethylammonium : Tetraetilamonyum.

Aetiofable : Hayvanların yaratılış ve yaşantılarıyla, hayvan yaratıcının özellik ve niteliklerini anlatan öykünce türü. bk. öykünce, nedenli saga. Nedenli öykünce.

 

Tetraethyl lead : Kurşun tetratetil. Tetraetil kurşun. Kurşun tetraetil.

İngilizce Aether Türkçe anlamı, Aether eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Aether ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Captive : Kapatılmış. Tutsak edilmiş. Mahkum. Tutsak. Rehine. Baskı altında. Kısıtlanmış. Emir. Savaş esiri.

Ambience : Muhit. Çevresel özellik. Bir yerin havası. Ortam. Çevre. Atmosfer. Ambians. Ambiyans.

Airs : Özel. Çalım. Fiyaka. Gösteriş. Kurum. Havalar. Caka.

Sky : Topa çok hızlı vurarak havalandırmak. Asuman. Gözerimi üzerine kapanan, sonsuz yarıçaplı mavi kubbe; bu kubbenin iç yüzü. Bölge. Hava sahası. Yükseğe atmak. Kubbe. İklim. Havaya atmak.

Aura : Hale. Migren ve epilepsi vakalarında görülen ve duyuları etkileyen belirti. Ruh. Gizemli ortam. Sıcak basması. Bir şeyin yaydığı koku. Buhar. Koku. Atmosfer.

Bondslave : Köle. Kefil.

Atmospheric : Atmosfere ilişkin. Ortam. Atmosferik. Atmosferle ilgili. Havaya ilişkin. Ortam ile ilgili. Cevvi.

Aromas : Itır. Güzel koku. Koku (kuvvetli ve hoş). Rayiha. Koku. Hoş koku. Ortam. Aroma (güzel) koku. Aroma.

Sphere : Yuvarlak. Gökkubbe. Yerküre. Dünya. Sınıf. Saha. Katman. Tabaka. Çevre.

Aether synonyms : greek deity, aethers, captives, ether, helots, ambiance, ambiences, lokman spirit, atmospheres, bondman, atmosphere, bondsmen, aero, bondsman, etheric, bond slave, azure, skies, aroma, aeros, azures, air, enslaved, empyreal, helot, aerial, ethers, anaesthetic, anesthetic, in chains, devotee, heaven, firmament.