Akraba nedir, Akraba ne demek

Akraba; bir hukuk terimidir. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Akraba" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler." - Y. K. Beyatlı
  • "Zulüm zorbalıkla akrabadır."

Bilimsel terim anlamı:

Aynı kandan gelen ya da geldiklerine inanan bireylerle, birtakım uygulama ve kutsamalarla aralarında kan birliği sağlanan bireylere verilen ad. bk. akrabalık, dirimbilimsel akraba, atasoylu akrabalık.

İngilizce'de Akraba ne demek? Akraba ingilizcesi nedir?:

kin, relative

Akraba hakkında bilgiler

Akrabalık, bireyleri, kan bağları, evlilik ya da evlat edinme yoluyla birbirine bağlayan bir ilişkidir.

Akrabalık ilişkilerinde, tanım gereği evlilik ve aile söz konusu olsa da, bu kurumlardan çok daha geniş kapsamlıdır. Çağcıl toplumların büyük bölümünde dolaysız ailenin kapsamını aşan pek az toplumsal yükümlülük olsa da, öteki pek çok kültürde akrabalık, toplum yaşamının çoğu yönü için esastır.

Akraba kelimesi Arapça olup karip (yakın) kelimesiyle aynı kökten türemiştir. 'Yakınlar' demektir.

Akraba ile ilgili Cümleler

  • İnsanlarla akrabalarımla ilişkimi nasıl bozduysan tekrar düzeltmeni bekliyorum.
  • Ali önümüzdeki üç hafta boyunca, Boston'daki akrabalarının yanında kalıyor.
  • Sence senin akraban bir tümgeneral olursa sana daha fazla mı hürmet ederim?
  • Sence insanlar ailesine, akrabalarına ve çevresine yardım etmeden sadece kendi yaşamını mı güzelleştirmeye çalışmalı yoksa hep beraber mi güzel yaşamalı?
  • Ülkesine ihanet eden bir takım insanların akrabalarına da güvenmemek lazım diye düşünüyorum haksız mıyım?
  • Amcamın bütün ailesi hikaye anlatıcısını dinlemek için geldi ve tepenin diğer tarafındaki komşu konuttan halamın akrabalarından bazıları bile.
  • Sence uzak ve yakın, benim yaşıma yakın, kız akrabalarımla ve tanıştığım her kadınla yatmak istiyor muyum?
  • Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.
  • Polis onun yakın akrabasına bildirdikten sonra kurbanın adını duyuracak.
  • En sevdiğim öğretmenim ve akrabam yıllar yılı benden gerçekleri saklamadı mı?
 

Akraba anlamı, kısaca tanımı:

Aynı : Başkası değil, yine o. Benzer. Aralarında ayrım olmayan. Eski durumunda kalmış, değişmemiş.

Akraba çıkmak : Konuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak.

Akraba olmak : Evlilik yoluyla yakınlık kurmak.

Akraba diller : Aynı ana dilden gelen diller.

Hısım akraba : Bütün akrabalar.

Uzak akraba : Yakınlığı, ilgi derecesi az olan akraba, uzaktan akraba, dış kapının manadalı.

Uzaktan akraba : Uzak akraba.

Yakın akraba : Birinci derecede yakınlığı olan akraba.

Akrabalık : Akraba olma durumu.

Dil akrabalığı : Bir ana dilden türeyen diller arasındaki yakınlık ilişkisi.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

 

Oluşma : Oluşmak işi, teşekkül.

Diğeri : Ötekisi, başkası.

Sonuç : Öz, özet. Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılaşmasının sayı bakımından durumu, skor. Yazının veya sözün bitim bölümü. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey.

Olgu : Varlığı deneyle kanıtlanmış şey. Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa. Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.

Birey : Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert. Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert.

Evlilik : Evli olma durumu.

Akraba dışı yetiştirme : Akraba olamayan hayvanlar arasında yapılan birleştirmeyi ön gören yetiştirme.

Akraba evliliği : Türlü evlilik bağlarıyla akraba olan kimselerin, özellikle yeğenlerin birbirleriyle kurdukları evlilik, bk. çapraz yeğen evliliği, koşut yeğen evliliği.

Akraba yamyamlığı : Bir kişide var olduğuna inanılan birtakım gizemsel yetenek ve güçlerin onun etini yiyenlere de geçeceği inancına dayalı olarak ölen akrabaların, yakınların ve kabile üyelerinin akrabalar, dostlar ve aynı kabile üyelerince yenmesi.

Akrabalı yetiştirme : Aynı ırktan akraba olan bireyler arasında birleştirmeyi öngören saf yetiştirme yöntemi, kan yakınlığı.

Akrabalı yetiştirme baskısı : Akrabalı yetiştirme boyunca düşük başarımın gözlenmesi, oluşması.

Akrabalı yetiştirme derecesi : Akrabalık derecesini belirten değer.

Akrabalıh : akrabalık

Akrabalık adları : Bir toplumda aynı soydan geldiği kabul edilen veya birbirlerini soyca bağlı gören insanlar arasındaki akrabalık ilişkilerini gösteren adlandırmaların tümü: amca, amcaoğlu, dayı, teyze, hala, halakızı, yenge, görümce, elti, baldız, bacanık, enişte, kayınbirader vb. Azerbaycan Türkçesi: gohumlug bildirän adlar; Türkmen Türkçesi: garındaşlıkbildiryään aatlar; Gagauz Türkçesi: senselelik terminneri ~ akrabalık terminneri; Özbek Türkçesi: garindáşlik bildiruvçi átlar; Uygur Türkçesi: (B.Uyg.) qerindasliq atalğuliri ~ (D.Uyg.)tuğqançiliq atalğuliri; Başkurt Türkçesi: qärzäşlek atamaları; Kmk: *kardaşlık bildiregensözler; Krç.-Malk.: cuwukluk magananı cürütgen atla; Nogay Türkçesi: kardaş-kawımlıkterminlerî ~ kardaşlık terminlerî; Kazak Türkçesi: tuwıstık baylanıstardı bildiretin atawlar ~ tuwıstık atawlar; Kırgız Türkçesi: tuugandıktı bildirgen terminder; Alt:: kandaş kolbunı körgüzer söstör; Hakas Türkçesi: tugan-çagın attarı; Tuva Türkçesi: törel hamaarılgalarileredir söster; Şor Türkçesi: *karındaş paglamları körgüsçatkan söster; Rusça: imena,oboznaçayuşçiye rodstvenmye svyazi

Akrabalık kuramı : Tarihsel masal okulunun ilkelerinden birini oluşturan ve benzer halkbilim olay ile ürünlerinin ancak akraba toplumlar arasında görülebileceğini öne süren görüş. krş. göç kuramı.

Diğer dillerde Akraba anlamı nedir?

İngilizce'de Akraba ne demek? : adj. related, connected, akin, akin to, agnate, allied, connate, consanguine, kindred; agnatic, related through the male side of the family

n. relative, flesh and blood, kin, agnate, cognate, connection, connexion; kinsman, family relation (especially a male); kinswoman, female relative

Fransızca'da Akraba : parent/e [le][la]

Almanca'da Akraba : n. Aasgeier, Angehörige: Angehörigen, Verwandte

adj. verwandt

Rusça'da Akraba : n. родственник (M), сородич (M)