Annunciates türkçesi Annunciates nedir

Annunciates ingilizcede ne demek, Annunciates nerede nasıl kullanılır?

Annunciate : Duyurmak. Bildirmek. İlan etmek.

Annunciated : İlan etmek. Bildirmek. Duyurmak.

Annunciating : İlan etmek. Duyurmak. Bildirmek.

Annunciation : Cebrail meleğin meryem ana'ya isa peygamber'in vücut bulmasını bildirmesi. Haber. Duyuru. Bildiri. Bu bildiri anısına yapılan kilise tatil günü. Haber verme. İhbar. İlan. Tebliğ. Bildirme.

Annunciation day : Cebrail'in hazreti meryem'e haber ulaştırdığı gün. Meryemana yortusu.

Annunciations : Bildiri. Bildirme. Tebliğ. Haber. İhbar. Duyuru. İlan. Haber verme.

Annunciatory : Bildiren. İlan eden. İfade eden.

Annunciator panel : Arıza uyarı paneli.

Annunciators : Uyarı cihazı. Uyarı aygıtı. Alarm cihazı. Sinyal tablosu. Tebliğ eden kişi. Telefon çağrılarının kaynağını gösteren elektrikli bir cihaz (gemi ve uçak). Sinyal paneli. İşaret cihazı. İhbar cihazı.

Annunciator : Alarm cihazı. Tebliğ eden kişi. İhbar cihazı. Telefon çağrılarının kaynağını gösteren elektrikli bir cihaz (gemi ve uçak). Sinyal paneli. Sinyal tablosu. Uyarı cihazı. İşaret cihazı. Uyarı aygıtı.

İngilizce Annunciates Türkçe anlamı, Annunciates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Annunciates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Herald : Müjdeci. Birşeyin müjdecisi olmak. Haber vermek. Selamlamak. Müjdecisi olmak. Elçi. Müjdelemek. Hanedan armacısı.

Advertizing : Tanıtım yapmak. Reklam yapmak. İlan vermek. Dikkati bir yöne çekmek (genellikle mal veya hizmet satmak için). Terfi ettirmek. Pazarlama ve tanıtım yapma eylemi veya aktivitesi. Reklamını yapmak. Resmi olarak ilan etme eylemi (ayrıca advertising).

Harbinger : Müjde. Nişane. Muştucu. Müjdelemek. Alamet. Müjdeci. Haber vermek. İşaret. Haberci.

Affirming : Beyan etmek. İleri sürmek. İddia etmek. Onaylamak. Söylemek. Doğrulamak.

Advertized : Tanıtım yapmak. İlan vermek. Reklamını yapmak. Reklam yapmak.

Advertise : Reklam yapmak. Tanıtmak. Tanıtım yapmak. Satılığa çıkarmak. İlan vermek. Reklam etmek. Reklamını yapmak.

Advises : Danışmak. Nasihat etmek. Haber vermek. Uyarmak. Fikir vermek. Tavsiye etmek. Öğütlemek. Öğüt vermek. Akıl vermek.

Advertizes : İlan vermek. Tanıtım yapmak. Reklamını yapmak. Reklam yapmak.

Broadcasts : Yayınlar. Yayımlamak. Yaymak. Ekmek (tohum). Yayın yapmak (radyo ve televizyon terimi). Saçmak.

Annunciates synonyms : annunciated, announce for, advise, announce, annunciating, blaze abroad, broadcasted, acquaints, acquaint, acquainting, bill, announced, foretell, advertises, annunciate, advising, tell, affirm, announces, indicator, advertize, blazon abroad, affirms, clarion.