Answered back türkçesi Answered back nedir

  • Çemkirmek.
  • Cevabı yapıştırmak.
  • Karşılık verdi.
  • Karşılık vermek.
  • Küstahça cevap vermek.
  • Susmadı.
  • Alay ederek yanıtlamak.

Answered back ile ilgili cümleler

English: Ali answered back.
Turkish: Ali geri yanıtladı.

Answered back ingilizcede ne demek, Answered back nerede nasıl kullanılır?

Answered : Yanıtlamak. Uymak. Kefil olmak. Yanıtlandı. Cevap vermek. Yetmek. Bakmak (kapı). Karşılık vermek. Yerine getirmek. Cevap verilmiş.

Back : Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri. Ciro etmek. Gövdenin, ense ile kuyruksokumu arasındaki ve ayrıca cimnastikte bir devinim grubunun alanı olan bölümü. Futbol, gitar, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır. Arka. Ters. Arkasını imzalamak. Arkalık. Arkaya. Sırt.

Answered a bill : Fatura veya senedi geri ödedi. Senedi kabul etti.

Answered to summons : Resmi davet üzerine çağırılan makama gitmek. Duruşmaya çıkmak. Mahkeme huzuruna çıkmak.

Aback : Yelkenleri geriye doğru itecek şekilde. Ters yönde. Arkada. Pupada. Geriye. Şaşkın. Faça etmek. Kıç tarafta. Geri.

Acoustic feedback : Ses geribeslemesi. Hoparlör geri beslemesi. Akustik geribesleme. Bir ses aygıtı çıktısının birazının aygıtın girdisine ulaşarak çıktıyı etkilemesi.

 

İngilizce Answered back Türkçe anlamı, Answered back eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Answered back ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Counteracted : Etkisiz hale getirmek. Etkisini yok etmek. Gidermek. Etkisizleştirmek. Önlemek. Etkisini gidermek. Karşı koymak. Mukabele etmek. Karşı savaşmak.

Answers : Cevap vermek. Bakmak (kapı). Uymak. Cevaplar. Yerine getirmek. Kefil olmak. Yanıtlamak. Karşılamak. Yetmek.

Retorting : Aynen karşılık vermek. Sert cevap vermek.

Countered : Kontra yumruk atmak. Karşı çıkmak. Sayaç. Karşılıkta bulunmak. Karşı gelmek. Tezgah. Karşı atak yapmak. Sayıcı. Karşı koymak.

Give back : Geri çevirmek. Geri iade etmek. İade etmek. Geri verme. Geri vermek.

Fielded : Tarla. Saha. Otlak. Cevaplandırmak. Çayır. Top atmak (kriket). Sahaya çıkarmak (bir spor takımını). Arazi. Sahaya çıkarmak.

Field : Bir araştırma konusu ya da sorununun taşıyıcısı olan ve belli ayrıtları bulunan gözlem birimlerinden oluşmuş araştırma evreni ya da bu evrenin içinde gözlendiği gerçek yaşam bağlamı. Oyun alanı. Arazi. Çerçevenin en üst satırından en alt satırına kadar yatay taramanın tümü. Alan. Futbol, bilgisayar, bilişim, coğrafya, fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir tutanakta, özel bir veri türüne ayrılmış belirli bir bölge. en küçük mantıksal veri saklama birimi. Top atmak (kriket). Tarla.

Reciprocate : Misillemede bulunmak. Karşılığını yapmak. Gitgel hareketiyle çalışmak. Karşılığını vermek. Mukabele etmek. Acısını çıkarmak. -e karşılık vermek. Karşılığını yerine getirmek. -e karşılıkta bulunmak. Karşılıklı yapmak.

 

Answer : Cevaplandırmak. Yerine getirmek. Yetmek. Karşılamak. Cevaplamak. Tanımlamak. Gitmek. Yeterli olmak. Tatmin edici olmak.

Riposte : Karşıl vuruş (dürtüş). Hamle. Çabuk cevap. Karşı saldırı. Sert cevap vermek. Karşı atak yapmak. Karşılık. Hazırcevap. Sert yanıt.

Answered back synonyms : counteract, retort, react, make a point, fielding, counter, answer back, rejoins, answered, countering, give a sharp reply, rejoining, rejoined, counteracts, retorts, come back, rejoin, retorted, answerback.