At first sight türkçesi At first sight nedir

At first sight ile ilgili cümleler

English: Ali met Mary at a party, and it was love at first sight.
Turkish: Ali Mary ile bir partide tanıştı, ve o ilk görüşte aşktı.

English: Did you fall in love with her at first sight?
Turkish: İlk görüşte ona âşık oldun mu?

English: Ali and Mary fell in love with each other at first sight.
Turkish: Ali ve Mary ilk görüşte birbirlerine âşık oldular.

English: Do you believe in love at first sight?
Turkish: İlk görüşte aşka inanır mısın?

English: Ali fell in love with Mary at first sight.
Turkish: Ali ilk görüşte Mary'ye aşık oldu.

At first sight ingilizcede ne demek, At first sight nerede nasıl kullanılır?

At : Üzerinde. Yanında. Bir hareketin hedefini gösterir. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Hatta. Nezdinde. E. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. A. Bir yeri belirtmek için kullanılır.

First : Başta. Birinci. İlk kez. İlk olarak. Önce. En büyük. Başlangıç. İlkönce. Birincilik. Öncelikle.

Sight : (aranan birini veya bir şeyi) görmek. Görülen şey. Gözlemlemek. Görme gücü. Hedeflemek. Ç.görülmeye değer yerler. Göz erimi. Nişan almak. Görünüm.

At first : Önce. İlkin. Başlangıçta. Öncelikle. İlk önce. Evvela. İlk olarak. İlkönce. İlk zamanlar. Önceleri.

 

At first appearance : İlk bakışta.

Buy at first hand : Birinci elden satın almak.

At first glance : İlk bakışta.

On first sight : İlk görüşte. İlk bakışta.

At first view : İlk görüşte. İlk bakışta.

At first hand : Doğrudan doğruya öğrenilmiş. İlk ağızdan. Yaşanmış. Birinci elden. İlk elden. Birinci ağızdan. İlk sahibinden.

İngilizce At first sight Türkçe anlamı, At first sight eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak At first sight ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

At the first blush : İlk görünüşte.

At sight : Ödeme emri niteliğindeki senetlerin görüldüğü anda muhatabı tarafından ödenmesi. Süresiz (gösterildiğinde). Bakarak. Gör-öde. Görünürde. Tecimsel belgitlere, görüldüğünde, yani ilgilisine verildiğinde parasının ödenmesi gerektiğini belirten koşul. Görüldüğünde ödenmek üzere çekilen poliçe. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Görülür görülmez.

At the sight of : Görünce.

Off hand : Herhangi bir hazırlık yapmadan. Hazırlıksız. Baştan savma bir şekilde. Yarım yamalak. İlk anda. Fazla düşünmeden. Dikkatsizce. Anında. Gelişigüzel.

Prima facie : Dış görünüşe göre. İlk intiba üzerine. Vehleten. İlk izlenime göre değerlendirilen. İlk bakışta olan.

At first sight synonyms : at first view, at first glance, on first sight, as soon as one sees, at first appearance, at first blush.