Ateş ağızlı çiklit nedir, Ateş ağızlı çiklit ne demek

Teknik terim anlamı:

Guatemala ve Meksika’daki Yucatan Yarımadası’nda yayılış gösteren, boyları 10 cm olabilen, vücutları yüksek ve yanlardan basık, çok güzel ve tanınmış akvaryum balığı, ateş ağızlı alaca levrek, kırmızı göğüs.

Ateş ağızlı çiklit anlamı, kısaca tanımı

Çikli : Simit. Ağaç çekmek için kullanılan ağaç parçası. Çember

Ağız : Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.

Ağızlı : Ağzı herhangi bir biçimde olan.

Ateş : Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç. Tutuşmuş olan cisim. Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma. Öfke, hırs, hınç. Tehlike, felaket. Coşkunluk. Büyük üzüntü, acı. Patlayıcı silahların atılması.

 

Ateş ağızlı alaca levrek : Ateş ağızlı çiklit.

Kırmızı göğüs : Ateş ağızlı çiklit.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Tanınmış : Ünlü. Herhangi bir özelliği ile ün kazanmış olan.

Akvaryum : Tatlı veya tuzlu su hayvanlarının ve su bitkilerinin yapay bir ortamda beslendiği ve yetiştirildiği cam su kabı.

Yarımada : Yalnız bir yanından ana karaya bağlı, öbür yanları suyla çevrili kara parçası.

Kırmızı : Al, kızıl renk. Bu renkte olan.

Yayılış : Yayılma işi.

Kırmız : Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası.

Yayılı : Yayılmış, serilmiş.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Levrek : Levrekgillerden, eti beyaz, üzeri pullu iri bir balık (Labrax labrax).

Yarım : Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan. Saatte on iki otuz. Hastalıklı, sakat, sağlıksız. Bir bütünün yarısı olan miktar.

Tanın : “Ünlen, herkes adını duysun” anlamında kullanılan bir isim”.

Diğer dillerde Aterozis anlamı nedir?

İngilizce'de Aterozis ne demek ? : atherosis