Avlanmak nedir, Avlanmak ne demek

  • Avlama işine konu olmak.
  • Ava gitmek, ava çıkmak, av için dolaşmak

"Avlanmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Babam o yaz sonunda avlanmak için Çardak'a gitti." - A. Kutlu

Yerel Türkçe anlamı:

Evlenmek

Avlanmak tanımı, anlamı:

Avlanma : Avlanmak işi.

Gafil avlanmak : Beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız bir anda bir olayla karşılaşmak, zor duruma düşürülmek.

Avlama : Voleybolda karşı oyuncuların boş bıraktığı ve yetişemeyeceği yere topu yavaşça indirip sayı kazanma. Avlamak işi.

Çıkmak : Eksilmek. Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek. Yayılmak. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. Verilmek. Binaya kat eklemek. Yükselmek, artmak. Ay, Güneş görünmek. Oluşmak, olmak. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. Karaya ayak basmak. Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak. Gelmek. Süresi dolduğunda ayrılmak. Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak. Sıyrılmak, ayrılmak. Artırmak, fiyatı yükseltmek. Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek. Oyunda herhangi bir rolü oynamak. Vermeye katlanmak. İçeriden dışarıya varmak, gitmek. Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak. Giderilmek, yok olmak. Yerinden oynamak. Piyasaya sürülmek. Bir şeyin yukarısına doğru yürümek. Yayımlanmak. Yetişecek ölçüde olmak. Ay veya mevsim geçmek. Olmak, bulunmak, var olmak. Görünür veya belli bir durumda bulunmak. Mal olmak. Büyük abdest bozmak. Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak. Unutmak. Yapılmak, yürümek. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek. Bulaşmak. Yeni yetişip satışa sunulmak. Flört etmek. Gerçekleşmek. Niteliği sonradan anlaşılmak. Yayılmak, duyulmak. Belirmek, tanınmak. Meydana gelmek. Bitmek, büyümek, sürmek. Bir yere ulaşmak, varmak. Bir konu yetkililerce karara bağlanmak. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek. Harcamak zorunda kalmak. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. Erişmek, görmek. Sesini yükseltmek. Yetkili birinin makamına iş için gitmek.

 

Dolaşmak : Dönüp başka bir yönden gelmek. Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek. Bir yeri belli bir amaçla gezmek. Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek. Gezmek, gezinmek. Doğru gitmeyip yolu uzatmak. Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek. Çok kimse tarafından söylenmek. Belirmek. Akmak. Gezinmek.

Konu : Üzerinde konuşulan şey, bahis. Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje.

Olmak : Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Sürdürmek, yürütmek. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Geçmek, tamamlanmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Herhangi bir durumda bulunmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Uymak, tam gelmek. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Yol açmak. Gerçekleşmek veya yapılmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Sarhoş olmak.

 

Avlanmak ile ilgili Cümleler

  • Bu sessiz sakin ormanda avlanmak yasaktır.
  • Burası avlanmak için güzel bir yer.
  • Avlanmak ulusal parklarda yasaktır.
  • Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
  • Kaçak avlanmak yasa dışıdır.
  • Burada bir kapan kuramam. Avlanmak yasaktır.

Diğer dillerde Avlanmak anlamı nedir?

İngilizce'de Avlanmak ne demek? : v. hunt, shoot, hawk, go out hunting, be hunted

Almanca'da Avlanmak : v. pirschen