Ayın bayın olmak nedir, Ayın bayın olmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

[Bakınız: ayın beyin olmak].

Acayip şekil almak, şeklini değiştirmek: Yüzü ayın bayın olmuş.

Şaşırmak, şaşkına dönmek, tuhaflaşmak.

Teknik terim anlamı:

Şaşıp kalmak.

Ayın bayın olmak tanımı, anlamı

Bayın : Şımarık, yüzsüz, nazlı, yaramaz, terbiyesiz, arsız, densiz. [Bakınız: Baylan]

Ayın : Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı.

Olma : Olmak işi.

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

 

Ayın beyin olmak : Ayan beyan olmak. Şaşırmak, şaşkına dönmek, tuhaflaşmak.

Tuhaflaşmak : Tuhaf olmak, tuhaf duruma gelmek. Şaşırmak. Başkalaşmak, huyu değişmek.

Değiştirmek : Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak. Başka bir duruma, başka bir görünüme getirmek. Bir şey verip yerine başka bir şey almak. Anlatıma yeni bir içerik vermek. Bir şeyi veya bir kimseyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmek. Birini bırakıp başkasını kullanmak.

Tuhaflaşma : Tuhaflaşmak işi.

Değiştirme : Değiştirmek işi, tebdil, tahrif.

Şaşırmak : Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, içinden çıkamamak. Herhangi bir durum karşısında şaşkınlık duymak, hayret etmek. Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek.

Şaşırma : Şaşırmak işi.

Şaşkın : Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş. Akılsız, sersem, budala.

Dönmek : Kendi ekseni üzerinde ya da başka bir şeyin dolayında hareket etmek. Sapmak. Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek. Geri gelmek, geri gitmek. Kendini bir yandan bir yana çevirmek. Sınıfta kalmak. Bırakılan bir konu veya işe başlamak. Belirli bir yerde dolaşmak. Yönelmek. Söz konusu etmek, hatırlamak. Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek. Hileyle, gizlice yapılmak. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek.

Acayip : Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.

Kalmak : Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek. Yapamamak. Eğleşmek. Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek. Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak. Sınırlanmak. Oturmak, yaşamak. Olmak, herhangi bir durumda bulunmak. İşlemez, yürümez duruma gelmek. Sınıf geçmemek. Herhangi bir durumu sürdürmek. Oyalanmak, vakit geçirmek. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Varlığını korumak, sürdürmek. Hayatını sürdürmek, yaşamak. Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak. Yetinmek. Miras olarak geçmek. Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak. İleriye atılmak, ertelenmek. Konaklamak, konmak.

 

Tuhaf : Acayip. Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz. Gülünç. Güldürücü. Şaşılacak, garip. Anlaşılmaz.

Şekli : Havuç. Biçimle ilgili, biçimsel, formel.

Şekil : Biçim. Davranış biçimi, tutum, yol, tarz. Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi. Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi. Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim. Anlatım biçimi.

Diğer dillerde Ayıklayıcı anlamı nedir?

İngilizce'de Ayıklayıcı ne demek ? : sorter, discriminator