Bükme nedir, Bükme ne demek

  • Bükmek işi.
  • Bükülmüş kaytan ya da iplik
  • Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı.

Bükme hakkında bilgiler

Bükme, Anadolu'da yörelere göre isimlendirmesi farklılık gösteren hamurişi börektir. Anodulu'nun pek çok yerinde tüketilir.

Bazı yörelerde içine mercimek ya da patates konularak katlanıp tepsiye dizilerek yapılmış olan böreklere verilen isimdir. Bazı yörelerde ise yufka ekmeği yapılırken yapılır ve yenir. Açılan yufka hamurunun içine; ebe gümeci, yağlıca, ıspanak gibi otlar konur ve üzeri katlanarak kapatılır.

Bükme ile ilgili Cümleler

  • İnsan ağacı gençken bükmeli.
  • Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
  • Dizlerimi bükmeden avuç içlerimi yere değdirebilirim.

Bükme anlamı, tanımı:

Gıcırı bükme : Zorla ve çabucak. Zoraki. Yersiz, anlamsız. Hemen yetiştirilen, iletilen.

Bükmek : Sertçe çevirmek, kıvırmak. Döndürmek. Katlamak. Birkaç tel ipliği burarak sarmak. Eğmek.

Belini bükmek : Çaresizlik içinde bırakmak.

Bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek : Çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.

Boyun bükmek : Acındırıcı, çaresiz bir durumda kalmak. bitki canlılığını yitirmek. bir durumu, bir işi ister istemez kabul etmek.

 

Burun bükmek : Beğenmemek, önem vermemek.

Dudak bükmek : Bir şeyi beğenmediğini, küçümsediğini belli etmek, umursamamak, pek aldırış etmemek.

Kulağını bükmek : Bir sorun karşısında dikkatli davranması için uyarıda bulunmak.

Kaytan : Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat. Pamuk veya ipekten sicim.

İplik : Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri. Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu. Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi.

Bölüm : Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

Kıvırma : Kıvırmak işi.

Germe : Germek işi. Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılmış olan tahta perde.

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Anadolu : Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Rum.

Veya : Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz. Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut.

Diğer dillerde Bükme anlamı nedir?

İngilizce'de Bükme ne demek? : adj. bending

n. bend, twist, contortion, wrench, wring, curl

Fransızca'da Bükme : crépon [le], flexion [la], inflexion [la], ploiement [le], tortillement [le]

Rusça'da Bükme : n. свертывание (N), сгибание (N), скручивание (N), жгут (M), крутка (F), кручение (N)